20 Ocak 2012 Cuma

Tavuklu makarna


Asıl amacım pratik bir yemek yapmaktı. Birbirinden bağımsız bir makarna ve bir tavuk sote. Ama işte gıdıkladı beni birşey bir anda haşlayığ süzdüğüm makarnaları sotelediğim göğüs tavukların üzerine bocalayıverdim. Güzel oldu. Herkes yapmıştır eminim. Bu sebeple tavsiyeye de gerek yook :)

Malzemeler:
1 tavuğun göğüs eti
4 diş sarımsak
Zeytinyağı
Pulbiber-Nane
Granül soğan
1 bardak kadar kuru makarnanın haşlanmışı :)

 Yapılışı:
Siz bana bakmayın tavukları julyen doğrayın! (Ben öylesine doğrayıvermişim valla açlıktan!)  :) Zeytinyağını tavada ısıtıp tavukları ve sarımsağı ve soğan tozunu ekleyin. Tuzunu ekleyin. Yüksek ateşte iyice soteleyin. Pişince haşladığınız makarnayı da ekleyip karıştırın. Afiyet olsun!

Allah nasip edersen yarın yola çıkıyoruz. Sömestr sebebiyle bir aile ziyareti yapacağız. Buna çok ihtiyacımız vardı. İnşallah kazasız belasız gider; Kazasız belasız ve İNŞALLAH güzel haberlerle döneriz. HOŞÇAKALIN :)

19 Ocak 2012 Perşembe

Beyaz lahana salatası

Coleslaw adında bir salata var. KFC'de çıtır tavuğun yanında tatmıştım. Ağır gelmişti. Ben de yapayım bundan ama şu şeker ve mayonez işi bozmuş, onları eklemeyeyim diye karar vermiştim. Geçen seneydi sanırım! İşte o gün geldi. Benim salatada havuç yok; çünkü 2 gün sonra nasipse yola çıkacağımızdan dolabı boşaltmaya çalışıyoruz. Havuçları tüketmişiz yani! Sabahtan 2-3 dakika kaynar suda bekletmiştim ben lahanaları. Çiğden yapılsa daha lezzetli olur bence. Ben yumuşak olsun istedim ama. Çok da hoşnut değilim bu durumdan. Bence siz yapacaksanız çiğden ince kıyıp tuzla ovun. Evet anlatayım.

Malzemeler:
1 küçük boy lahananın çeyreği
1 adet havuç
1 diş sarımsak
1 kase yoğurt
Tuz- nane- pul biber
Sirke

Yapılışı:
Havucu rendeleyin. Lahanaları ince kıyın. Tuzla ovup yıkayın. İyice süzdürün. Yoğurt ekleyin. Sarımsağını ezip ekleyin. Tuz, karabiber, nane, sirke ve zeytinyağı ekleyip karıştırın. Diyet yapanlar için de güzel bir salata! Afiyet olsun.

Sosisli makarna


Bu makarnayı blog dünyasına dalış yapmadan epey önce internette ilginç fotoğraflar yayınlayan bir sitede görüp gülmüştüm itiraf ediyorum. Ama işte gülme makarnaya gelir sofrana! :)

Kızım bu ara iştahsız olduğundan böyle bir güzellik yapayım dedim. İyi de yaptım!

 Okuldan gelir gelmez ellerimi yıkadım; üzerimi bile değiştirmeden sosislere makarna saplamaya başladım!! Ee görünen köy kılavuz istemez. Bu makarnaya tarif ekleme ihtiyacı duymuyorum.
Kısaca şöyle anlatabilirim:
Ben 4-5 adet makarna çubuğunu çok uzun olmasını istemediğimden ikiye kırdım. Sosisleri de 3'e böldüm. Dörde de bölünebilir. Daha sonra kaynar suyla haşlayıp çok hafif yağladım. Mayonez ketçap kızımın aklına gelmedikçe ben hiç sofraya getirmiyorum. Ayranla servis edelim bari sağlıklı olsun. Malum sosis-salam gibi yiyeceklere pek sıcak bakmıyoruz.. Afiyet olsun..

17 Ocak 2012 Salı

Fincan pastası

Yaklaşık 4-5 ay önce okuldan arkadaşlarımın eşleriyle ziyaretinde denemiştim bu pastayı. Fırına gerek yok. Öğrenci evlerinde de yapılabilir öyleyse :) Genelde fırın olmaz öğrenci evlerinde değil mi? :)

Ben pastasına mevsimi olmadığından o vakit portakal kabuğu eklememiştim ama gerçekten olmazsa olmazıymış bilememişim. :) Güzel bir sunum fakat oyalayıcı ve 6 tane pasta yetmediğinden 2 tur aynı pastayı yapmaya kalktım. Bu dezavantajları gözden kaçırmayarak kekin pişmesi hakkındaki püf noktalarına dikkat ederek yaparsanız bence gerçekten tatmaya değer. Çünkü pufidik oluyorlar ve üstelik sıfır yağla yapılan bir tarif.  Hımm.. Link vermeyi unutuyordum az kalsınn! :) Misafirleri beklerken şipşak çektiğim fotoğraflar özensin ama siz kusuruma bakmayın :)


Malzemeler:
Pandispanya için:
2 adet yumurta
1 çay bardağı şeker
1 çay bardağı un
1 silme tatlı kaşığı kakao
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilin

 Kreması için:
1buçuk  su bardağı süt
1 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı nişasta
3 yemek kaşığı şeker
1 çay kaşığı kadar limon kabuğu rendesi
Hazır çikolata sosu



Yapılışı:
Yumurta ve şeker iyice çırpılır.Un, kakao, kabartma tozu ve vanilin eklenir. Böylece kek hazırlanmış olur. Çay fincanlarının içi tereyağıyla iyice yağlanıp daha sonra unlanır. Kek harcı 6 fincana paylaştırılır. Yayvan bir tencereye fincanlar koyulur. Fincanların 1/3'lik kısmına gelecek kadar kaynar su koyulur. Tencerenin kapağına temiz bir havlu gerilerek ocağa alınır. Tıkırdamaya başladıktan sonra altı kısılır ve tam 15 dakika pişirilir altı kapatılır fakat kapağı açılmaz. Kapağı açmak için 5 dakika daha beklenir. Fincanları ters çevrilip altlarına birkaç kez vurulur. Kekler kolaylıkla çıkacaktır. Kekleri servis kabına alıp ortalarından kesilir.  Üzerine birer kaşık süt dökülür ki yumuşak olsun.Malzemelerle hazırlanan krema arasına sürülür. Üzerine de çikolata sosu dökülerek minicik pufidik pastacıklarımız sunuma hazırdır. Afiyet olsun..

Aşağıda görmüş olduğunuz kurabiyeler de kızıma babasından hediye :) Yavrum hasta olduğundan dilediğince yumulamamıştı ama neyse ki şimdi daha iyi çok şükür..  Bi de güzel bir sürprizim var ona! Bursa'da kar var :)) Çoook sevinecek minik kuş :)



15 Ocak 2012 Pazar

Bayanguş :)

 

                                             

Aşağıdaki resmi burda görünce dayanamadım ekleyeyim dedim. O kadar yorucu bir yarıyıldı ki bu geçen.. Ömrümden ömür gitti sanki. 1. sınıfların zevkini ve zorluğunu bilen bilir. Çook kalabalık bir sınıfta kâh ağlayarak; kâh gülerek; çiş kaçırarak :), ateşlenerek, ekmek ve simit koklayarak bir dönemi atlatmak üzereyiz. Şunu belirtmek istiyorum gerçekten pilim bitti. Hiç bu kadar yorgun hissettirmemişti bana bu meslek.

 Yavaş yavaş yaşlanmamın getirdikleri; İpek'in hiç bitmeyen istekleri :) , hastalıkları :( da tuzu biberi oldu sanırım. Bir çok şeyi bir arada yapmaya çalıştım ve aslında hiçbirini tam manasıyla yapamadım!! Alnımın akıyla çıkmış olmak istiyorum. İpek artık iyileşsin istiyorum. Sabah uyanıp mükellef bir kahvaltı hazırlayıp yiyip içip; evimi süpürüp evhanımcılığı oynamak istiyorum. Evet buna çok ihtiyacım var. Öğleden sonraları çok hoşuma gidiyor. Evi aydınlatan güneş ve pişen bir çorbanın kokusu.

Belki bana güleceksiniz ama böyle! Ama Allah nasip ederse ailemi görmek için yola çıkıyorum Cumartesi günü! Gene oynayamayacağım. Geçen yıl sabahçıydım evet; zordu. Fakat öğleden sonralarım bana kalıyordu ve sıkılmıyordum bu düzenden. Çünkü başka türlü şeylerle değerlendiriyordum günümü.. Aaah neyse; bu kadar yazmaya gerek yok bence! Bu resim her şeyi anlatıyor zaten. Alıntı yaptığım Berlin'in Nar Çiçeği'ne sevgilerimi yolluyor; bloğunu hevesle takip ettiğimi söylemek istiyorum..

Nohutlu börek

 Pilav yapmak için bir sürü nohut haşlamışım. Dolapta kalan bir miktar baklavalık yufkayı da değerlendiririm dedim sıvadım kolları. Öncelikle nasıl yaptığımı sebepleriyle anlatayım; sonra doğrusunu anlatırım. Nohutlar iyi haşlanmıştı rondodan geçirme ihtiyacı duymadım ve ellerimle yoğurdum. Vee bir de baktım evde tek soğan bile kalmamış! Ben de elimle ezdiğim nohutların üzerine biraz granül soğan ekledim. Biraz karabiber ve kimyon, tamamdır. Lezzetinde sorun yoktu fakat ben soğanı çok severim; oldukça bol ve iri doğrarım genelde. O soğanın damağıma dokunuşunu aradım biraz. Bu börek baktım şu an ekstraya girdi. Dilimledim poşetledim kaldırdım buzluğa. Bir gün çıkarır yeriz mutlaka dostlarla ya da ailemizle.Şimdi sıra geldi doğrusunu anlatmayaa :)

Malzemeler:
20 - 24 yaprak baklavalık yufka
1buçuk su bardağı yoğurt
1 su bardağından az sıvıyağ
1buçuk su bardağı haşlanmış nohut
1 orta boy soğan
1 tatlı kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı karabiber
Tuz (Ben nohutları haşlarken eklediğim için tuz koymadım.)

Yapılışı: 
Haşlanmış nohutlar rondodan geçirilir. Bir kapta sıvıyağ ve yemeklik doğranmış soğanlar kavrulur. Nohutlar eklenir. Tuzu, karabiberi, kimyonu eklenir. İç malzeme böylece hazırlanmış olur. Daha sonra aynı kıymalı börekte olduğu gibi bir kat yufka üstüne yoğurt ve sıvıyağ karıştırarak hazırladığımız harçtan bolca sürülür. Üzerine bir at yufka daha koyulur. Bu işlem 4 yufka üst üste gelene kadar sürdürülür. Daha sonra uzun kenarına uzun şekilde nohutlu harçtan koyulur. Çok sıkı veya gevşek olmayan bir rulo yapılır. Tepsiye döşenir. Dikdörtgen borcam ve ya küçük fırın tepsisi uygundur.Bu şekilde tüm yufkalardan rulo yapılır. Üzerine de yoğurt ve sıvıyağ sürülerek 180 derecede önceden ısıtılmış fırında üstü altı kızarana kadar pişirilir.

14 Ocak 2012 Cumartesi

Nohutlu pilav

     İpek seviyor diye yaptım. Çabucak iyileşsin istiyorum artık..

 Malzemeler: 
1 su bardağı pirinç
1 su bardağı haşlanmış nohut
1 yemek kaşığı tereyağ
3 yemek kaşığı sıvıyağ
1 buçuk su bardağı su (tercihen tavuk suyu)

Yapılışı:

Pirinçler tuzlu suda yarım saat bekletilir. yıkanıp süzülür. Tereyağ ve sıvıyağ tencerede eritilir. Hafif ısınıca pirinçler ve tuzu eklenir. Bu şekilde yaklaşık 3-4 dakika kavrulur. Nohut eklenir. Bir iki kez çevrilir ve suyu eklenir. Kaynadıktan sonra altı kısılır. Kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirilir. 20 dakika dinlendirilir.








13 Ocak 2012 Cuma

Izgara kabak salatası

Çok dengesizim. Bir kalori bombası üzerine bu salata! N'apıyım böyleyim ben. İpek gene ateşlendi, geniz eti sebebiyle atamıyor şu illeti. Bu sefer iğne verdi doktor. Pazartesi kontrol var.. Ne hikmettir bu ara sağlıkla ilgili problemler aldı başını gidiyor. Allah beterinden esirgesin. Bugünleri aratmasın.
Tarif sofra dergisinden. Yapımı da oldukça basit.

Malzemeler:
2 adet kabak
Bir tutam maydanoz
2 dal taze soğan
1 diş sarımsak
Tuz-zeytinyağı- limon

Yapılışı:
Kabakların dışı çizilir yada alaca soyulur. Şeritler halinde dilimlenir. Tost makinesi ısıtılır; Bir peçete yardımıyla yağlanır. Kabaklar dizilir. Yumuşayıncaya kadar (çok yumuşamasına gerek yok) pişirilir. Izgaradan alınır. İrice doğranır. Sarımsak ezilir, zeytinyağ, tuz ve limonla karıştırılır. Üzerine bu salata sosu dökülür. Maydanoz ve taze soğan da eklenip karıştırılır. Ilık tüketilmesinde fayda var. Daha lezzetli oluyor. Ben soğuyunca sevmedim.

12 Ocak 2012 Perşembe

Tahinli sarma çörek (tahanlı)

Bursa'nın tahinlileri meşhurdur. Fırınların önünden geçerken kokusu cezbeder; bi de bakmışsınız elinizde bir tahinli yüzünüzde o muhteşem ifade! :) Kalorisini de umursamaz bu zevki yaşarsınız sonuna kadar.
Bir tarif beni böylesine mutlu etmeyeli uzuun zaman olmuştu! :) Bu çöreğin tarifi anlatılmaz yaşanır bence. Allah'ım o nasıl bir lezzettir öyle! :) Bugün okula götürdüm sevine sevine! Fırın ve pastanelerdekinden daha lezzetli olduğunu söyledi tadanlar. Belki de benim çığırtkanlar gibi herkese seslenip tattırmaya çalışmamın bunda küçük bir etkisi vardır ama gerçekten çok güzel oldu! :) Paylaş da biz de yapalım dediler. Koşa koşa eve geldim ilk işim paylaşmak oldu. Şimdi o tadan dostlara da yorumlarını bırakmak düştü şu alttan :))  Bu iş tamamdır! On yüz bin milyon kere şiddetle üzerine basa basa tavsiye ediyorum. Deneyin yanılmazsınız!


Malzemeler:
Hamur malzemesi:
1 su bardağı süt
Yarım su bardağı sıvıyağ
1 paket yaşmaya
3 tepeleme yemek kaşığı şeker
1 silme çay kaşığı tuz
1 yumurta
4 ila 4buçuk su bardağı un
İç malzemesi:
1 buçuk su bardağı tahin
8 tepeleme yemek kaşığı şeker
Üzerine sürmek için:
2 yemek kaşığı pekmez
1 yemek kaşığı yoğurt

Yapılışı:
Süt ocakta biraz ısıtılır. Ilık sütün içinde maya eritilir. Şeker ve sıvıyağ da eklenir. İyice karıştırılıp 10-15 dakika bu karışım kabarana kadar beklenir. Kabardıktan sonra tuzu yumurtası eklenir. Unu bardak bardak eklenir. 4 bardaktan sonra kıvamını ayarlayarak ekleyin. Çünkü her un bir olmuyor. Poğaça hamuru kıvamında olacak. Hamuru 10 dakika yoğurun ve 15 bezeye ayırılır. Üzerini örtüp ılık ortamda mayalanmaya bırakılır. Hamur mayalandıktan sonra her beze çok hafif unlanarak merdane yardımıyla pasta tabağı büyüklüğünde açılır. İçine tahin ve şekerli karışımdan 1 yemek kaşığı kadar sürülür; her tarafına yayılır. Sararak rulo haline getirilir. Bu aşamada iki ucu elle sıkılarak tahinlerin çıkmaması sağlanır. Rulo iki ucundan ip gibi tutularak ve arada sıvazlanarak uzatılır. İp atlarken ip sallar gibi sallanıp tezgaha vurularak 40-50 cm uzunluğunda sündürülür. (Bu aşamayı fotoğraflamaya üşendim açıkcası ellerim yağlı olduğundan) Uzatılan her rulo çok sıkı olmayacak şekilde çark gibi sarılır. Bu işlem her bir beze için uygulanır. Tepsiye dizilir.
Bu şekilde üzeri örtülerek 1 saate yakın ılık ortamda mayalanması sağlanır. Mayalandığından emin olunca her bir çöreğin üzerine bastırılıp olabildiğince yayvanlaştırılır ve üzerine çırpılmış yoğurt ve pekmezli karışımdan bolca sürülür. 

Susam eklenir. Hiç bekletilmeden 190 derecede önceden ısıtılmış fırında altı üstü pişene kadar pişirilir. Çabuk piştiği için altını çok sık kontrol etmekte fayda var. Yarım saat dinlendirip çay ve dostlar eşliğinde tüketilir. Fethiye de sevgiyle anılır bu arada! Aaay ne nefis bişi oldu bu yaaa! :)




11 Ocak 2012 Çarşamba

Sebzeli-ekşili bulgur pilavı

Sevgili Hilalim'in televizyondaki performansını izlerken ben de tarifimi paylaşayım dedim! :) Hilal bugün Gülben Ergen'in programında nefiiiss yemekler pişirdi. O saatte okulda olduğum için izleyememiştim; şimdi verdiği linkten izliyorum. Bakıyorum da nasıl yakışıyor ekranlara canım benim :)) Elmalı bisküvisini deneyip sizlerle paylaşacağım. Neyse efendim eve geldiğimde yemeğim yoktu. Düşündüm şöyle kısır desem kısır değil; pilav desem pilav değil, sebzesi bol az da ekşili bir şey yiyesim var yoğurtla :) E insan boğazına böylesine düşkün olunca ne teferruatlı şeyler çekiyor canı değil mi? :) Ben de bu bol sebzeli ekşili UYDURUK pilavı pişirdim. Ama gerçekten nefis oldu. Tavsiye ederim; deneyin yanılmazsınız. :)

Malzemeler:
1 su bardağı bulgur
1 adet havuç
1 adet sivri biber
1 orta boy soğan
1 adet kırmızı salçalık biber
1 orta boy patates
6-7 adet kurutulmuş domates
Çeyrekten az fazla limon suyu
5 yemek kaşığı sıvıyağ
Yarım yemek kaşığı tereyağ
Karabiber


Yapılışı:
Sivri biber, salçalık biber, havuç soğan, kurutulmuş domatesler  küp küp doğranır, sıvıyağ eklenir yarım çay bardağı su ve tuzu eklenir. Bu suyu çekene kadar orta ateşte pişirilir. Bu aşamada küp küp doğranmış patatesler ve ıslatılmış süzülmüş bulgur ve tereyağ eklenir. 1-2 dakika kavrulur ve limon suyu ile 1 buçuk su bardağı kadar suyu eklenir. (Ben sıcak su kullandım.) Ağzı kapalı bir şekilde kaynadıktan sonra altı kısılmak suretiyle suyunu çekene kadar pişirilir. Suyunu çektikten sonra veya servis sırasında karabiber eklenerek servis edilir. Afiyet olsun..

10 Ocak 2012 Salı

Marmelatlı irmik tatlısı


Hayat ne garip.. Gerçekten kötü bir ''dün''ün ardından. Bugün güzel bir gün sayılabilir. Dün babam ameliyat oldu. Mesanesindeki bir lezyon alındı ve ayılma odasında epey uzun kaldı. Yanlarında olmak için yarıyıl tatilini iple çekerken bir anda böyle bir gelişmeyle karşılaşmak ve yanlarında olamamak yıpratıcıydı. O gece uyumadım, o gün yiyemedim. Allah kimseyi sevdiklerinin sağlığıyla sınamasın. Yüreğime ferah sular serpen Rabb'ime binlerce şükürler olsun.. Dayak yemişten beter uyumuş kalmışım ve öyle uzun bir uyku olmuş ki bu öğlenci olduğum halde ilk defa okula geç kalma riski atlattım bugün. 11:30'du uyandığımda!! İpek de uyuyakalmış ki buna şaşırmıyoruz! Neyse ki yetiştik.
Bugünün güzel bir haberi de gerçekten umutsuz olduğum ve yıl sonuna kadar okumaya geçemeyeceğini sandığım öğrencim  Muhittin'in bir anda okuyup yanlışsız dikte yapabilmesiydi!! Nasıl sevindim bilemezsiniz. 46 mevcutlu sınıfımda 44 okuryazarla sanırım birinci yarıyılı kapatıyorum. Yoo daha bir buçuk hafta var. ;) Belki de kalan o 2 tanecik yavru da katılır aramıza :)

Basit bir tatlıyı ordan burdan harmanlayarak bir İrmik tatlısı yaptım bugün. Şimdi fotoğraflanmak için dinlencede. Bu arada yazayım tarifini elbet fotoğraflarım.Gezindiğim sitelerden birinde 2 renkli yapılmıştı. Ama hatırlamıyorum yazık ki nereden gördüğümü.. Üzerindeki marmelat da kesinlikle İpek'e kuşburnu marmelatını yedirme hilesi :) Ha bir de hindistan cevizi. Onu burdan gördüm. Evet şöyle ki:

Malzemeler:

1 litre süt
9 yemek kaşığı irmik
12 yemek kaşığı toz şeker
1 yemek kaşığı hindistan cevizi
1 paket vanilin
1 yemek kaşığı kakao
Üzeri için: Herhangi bir marmelat veya meyveli sos olabilir. Sos olmasa da olur.

 Yapılışı:
Uygun bir tencerede süt, irmik ve şeker karıştırılır. Orta ateşte kaynayıp göz göz olana kadar pişirilir. Göz göz olup kıvamını alınca vanilin ve hindistan cevizi eklenir.  Tatlının yarısı küçük boy kare borcama dökülür; kalan yarısına kakao eklenir karıştırılır. Tatlının üzerine dökülüp üzeri düzeltilir. Ilıyınca üzerine marmelat sürülüp buzdolabına kaldırılır. 2 saat sonra servise hazır olacaktır. Afiyet olsun.

8 Ocak 2012 Pazar

Kurutulmuş domatesli mantar sote

 Bu aralar aklıma fena takılan kurutulmuş domateslerden aldım sonunda. Bizim yörede kurutmak imkansız. Bu sebeple bildiğim bir tat değildi. Yeni tanıştık kendisiyle ve ben çok beğendim. Az yağla pişirdiğim ve diyet yapanların hem gözüne hem damağına hitap edecek bir tarif. Ayrıca yapılışı da çok basit. Aslında diyet yemeklerin hepsi çok basit. :) İşin içine uğraş girdikçe kalori doğru orantıda artıyor! :)

Malzemeler:
400 gr mantar
6-7 adet kurutulmuş domates
1 adet sivri biber
1 orta boy soğan
1 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:
Mantarlar limon suyu ve tuz eşliğinde üzerini örtecek kadar suda haşlanır. Doğranır. Domatesler 30 dakika sıcak suda bekletilir, doğranır. Biber doğranır. Soğan piyazlık doğranır. Yarım çay bardağı su eklenen tavada soğan biber ve domatesler suyunu çekene kadar pişirilir. Sıvıyağ eklenir. Biraz daha çevrilir ve mantarlar eklenir. Bu aşamada yarım çay bardağından az su eklenir ve suyunu çekene kadar pişirilir. Sağlıklı, leziz diyet yemeğiniz hazır. Bir dilim ekmek ve yoğurt eşliğinde tüketebilirsiniz. Afiyet olsun..

Şehriyeli pirinç pilavı


Malzemeler:
1 su bardağı pirinç
4 yemek kaşığı tel şehriye
1buçuk su bardağı su
Yarım yemek kaşığı tereyağ
4 yemek kaşığı sıvıyağ
Tuz

Yapılışı:
Pirinçler ılık tuzlu su ile ıslatılır, 30 dakika sonra uygun bir tencere de yağ ile şehriyeler kavrulur. Şehriye fazla kararmadan yıkanıp süzülmüş pirinçler eklenir. Tuzu eklenerek kavrulur. 3-4 dakika sonra suyu eklenir. Kapağı kapatılır. Kaynamaya başlayınca altı kısılır. Suyunu çekene kadar kısık ateşte pişirilir.

Pilav pişirmeyle ilgili bildiğim bazı püf noktalarını paylaşmak istiyorum:
1- Pilav pişerken karıştırılmaz.
2- Daha beyaz bir pilav istiyorsanız kapağını kapatmadan önce 2-3 damla limon suyu damlatabilirsiniz.
3- Pilavı genelde 1'e 1 buçuk ölçü ile pişirmeli.
4- Pilav ısıtırken dibinin tutmaması için biraz süt damlatabilirsiniz ya da benmari usülü (içi su dolu bir tencereye pilav tenceresini koyup kaynayan suyun ısısı ile) ısıtabilirsiniz.
4- Pirinçler iyice süzülmüş olmalı.
5- Kalan pilavlarınızı çorbalarda kullanabilirsiniz ya da pişen yemeğine son anda ilave edip değerlendirebilirsiniz.



Nohut yemeği (etsiz)


Malzemeler:
1 buçuk su bardağı nohut
2 adet havuç
2 adet sivri biber
1 adet orta boy soğan
Sıvıyağ
1 yemek kaşığı salça

Yapılışı:

Nohutlar bir gece öncesinden ıslatılır. Bir tencerede soğan  ve sıvıyağ az sotelenir. Doğranmış havuç ve sivri biber de eklenir sotelenir. Salçası da eklenip bir kaç kez çevirilir. Süzülüp yıkanmış nohutlar da eklenir. Karıştırılır. Üstünü 3 parmak geçecek kadar sıcak suyu eklenir. (Ben bu aşamada çay kaşığının ucuyla biraz karbonat da ekliyorum. Nohutlar yumuşak olsun diye)

Nohutlar yumuşayana kadar kısık ateşte ağır ağır pişirilir. Pilav ve turşu ile servis edilebilir.

Sirkeli kırmızı pancar salatası


Malzemeler:
1 adet büyük boy kırmızı pancar
2 diş sarımsak
Yarım çay bardağından az zeytinyağı
Arzu edilen miktarda sirke


Yapılışı:
Pancar kabuğu iyice yıkandıktan sonra üzerini geçecek kadar suda yumuşayana kadar pişrilir. Piştikten sonra kabuğunun kolayca soyulduğunu göreceksiniz. Kabuğu soyulur. Küp küp doğranır. (istenen büyüklükte)
2 diş sarımsak ezilir, zeytinyağı ve sirke ile karıştırılarak sosu hazırlanır. Pancarların üzerine eklenir, karıştırılır. Ağzı kapalı bir kapta buzdolabında bir kaç saat dinlenirse daha lezzetli olur.


7 Ocak 2012 Cumartesi

Patates havuç :)


20 yıl öncesine ait bir görüntü bu. İlkokul öğretmenim Fatma Yayla'nın evinde keşfetmiştim bu şekli. Tabi o yaşta tarif soracak değildim ya öylece bu görüntüyü hafızama kazıdım. Gereken olgunluğa ulaşınca denedim! :) Çok güzel görünüyorlar değil mi? Ayrıca lezzetliler de. Bu çeşit patatesli salataları ılık ya da fazla bayatlamadan tüketmekte fayda var. Patates bayatlayınca tadı hiç hoşuma gitmiyor.


Malzemeler:
3 adet orta boy patates
2 yemek kaşığı sirke
1 tatlı kaşığı tuz
Çeyrek çay bardağı zeytinyağı
Karabiber
1 yemek kaşığı salça
Süslemek için dereotu veya maydanoz


Yapılışı:
Patatesler soyulup ortadan ikiye bölünür. Üstünü geçecek kadar su; 1 tatlı kaşığı tuz ve 2 yemek kaşığı sirke koyulur. Yumuşayana kadar haşlanır. Haşlanınca süzülür ve bir çatal yardımıyla iyice ezilir. Salçası, zeytinyağı ve karabiberi eklenir. Eliniz yanmayacak sıcaklığa ulaştığında el ile havuç şekilleri verilir. Dereotu veya maydanozla süslenir. Afiyet olsun.

6 Ocak 2012 Cuma

Kuşburnu marmelatlı turta

Malum İpek hasta olunca, tüm kalkanlarımızla savaş açtık hastalığa. Babası kuşburnu marmeladı ve krem tahin helvası getirmiş. Tahin helvasını sevdi beyaz çikolata diye afiyetle yedi fakat kuşburnu marmeladını pek sevmedi. Ben de bir çözüm ürettim aklımca. Karbonatla yapmak istedim. Karbonat kokusunu özlediğimi farkettim. Eskiden evde kabartma tozu olmasa da annem karbonatla kek pişirirdi. Rengi sapsarı olurdu ve sünger gibi yumuşacık. Çok zaman oldu karbonat tadının unutalı. Biraz da nostaljik bir tat olacak sanırım. Yeni pişti; taze fotoğrafladım. Umarım İpek sever..

Malzemeler:
125 gr tereyağ (oda sıcaklığında)
3 yemek kaşığı yoğurt
3 yemek kaşığı sıvıyağ
Yarım çay bardağı şeker
2buçuk su bardağından az fazla un (un miktarını ununuzun inceliğine göre değişebilir; ayarı kendiniz tutturmalısınız)
1 tatlı kaşığı karbonat (karbonat tadını sevmeyenler yarım paket kabartma tozu ekleyebilirler.)
1 su bardağı kuşburnu marmeladı (yada dileğiniz herhangi bir marmelat)

Yapılışı:
Un ve karbonat hariç tüm malzemeler iyice karıştırılır. Un ve karbonat da eklenerek sertçe bir hamur elde edilir. Hamurun 2/3'si turta kalıbına yada yuvarlak borcama döşenir. Kalan 1/3'lik kısmı da buzdolabına kaldırılır. Çatalla hafif delikler açılır ki altı iyi pişsin. bu şekilde 180 derecede ısıtılmış fırına verilir. Turta kabarıp sararmaya başlayınca marmelat eklenir. Tekrar fırına verilir. Yaklaşık 10 dakika daha pişirilir. Turta fırından çıkınca henüz fırın sıcakken dolaptaki kalan hamur bir borcama rendelenir. Sıcak fırına; fırını kapatmadan  (180 derece) bu rende hamurlar verilir. Arada karıştırılarak iyice kızartılır. Bu kıyır parçalar da kızarınca ılımış olan turtanın üzerine eklenir. Afiyet olsun.

5 Ocak 2012 Perşembe

Hamsi kuşu


Hamsi denince akla Karadeniz gelir. Benim aklıma da babam gelir! Hamsi çıkar çıkmaz başlar tüketmeye. Neredeyse her gün! Sebzelisi, soğanlı buğulaması, çıtıratması, ızgarası, böreği (yani pilavı), tavası.. Her çeşidi artık bıkana kadar ağırlanırdı bizim evde. Malum hamsinin zahmeti çok. Temizlenmesi; pişirilmesi neyse de peşinden adamakıllı bir uğraş gerektirir. Tek dezavantajı arkasında bıraktığı o koku! Genelde piknik tüpte balkonda pişirilir bizim oralarda bu sebeple! Ammaaaa hele bir kar düşegörsün denize; alıp ızgaranızı şööyle bir hamsi ızgara yemeye çıkarsınız kaleye yada köye.. Tadına doyum olmaz soğan, hamsi ızgara somun ekmeğinin..

Bu da hamsi kuşu. İlk defa pişirdim. Hamsi tavanın da önüne geçti. Benden on yüz bin puan aldı. Hamsi seven herkes denemeli bence..

Malzemeler:
300 gr hamsi (temizlenmiş ve kılçığı ayıklanıp yıkanmış)
1 bağ maydanoz
1 bağ taze soğanın yeşil yaprakları
Yarım limon
Yeteri kadar mısır unu
Tuz
Kızartmak için sıvıyağ


Yapılışı:
Maydanoz ve taze soğan iyice kıyılır. Kılçığı ayıklanmış hamsinin içine maydanoz ve soğan karışımından 1 tatlı kaşığı kadar koyulur. Üzerine bir hamsi daha kapatılarak dışı mısır ununa bulanır. Bu işlem tüm hamsiler için uygulanır. Kızdırılmış sıvıyağda her iki tarafı nar gibi kızarana kadar pişirilir. Altını kapatmaya yakın limonu sıkılır. Limon sıkıldıktan sonra 1 dakika daha limonun suyunu çekene kadar ocakta tutulup servis tabağına alınır. Dilediğiniz salata ile tüketebilirsiniz. Ben turp rendeledim yanına. Afiyet olsun.

4 Ocak 2012 Çarşamba

Pırasalı havuçlu lorlu börek


Bekleyen bir tarif daha.

Malzemeler:
1 bağ pırasa
1 adet havuç
1 kase lor peyniri (beyaz peynir de olur)
Pulbiber-karabiber
6 yaprak hazır yufka
1 yumurta
1 kase yoğurt
Yarım su bardağı yoğurt

Yapılışı:
Pırasalar ince kıyılır. Havuç rendelenir. Az yağla 10 dakika kadar tavada sotelenir. Ilıyınca lor eklenir. Pulbiber ve karabiberi eklenir. İç malzeme böylece hazır edilmiş olur.

Geniş tezgaha bir yaprak yufka yayılır. Yoğurt, sıvıyaş ve yumurta iyice çırpılarak sos malzemesi hazırlanır. Yufkanın her tarafına bu sos malzemesinden sürülür. Üzerine bir yaprak yufka daha serilir. Bu şekilde önce dörde bölünür. Her bir parça da ikiye kesilerek 8 üçgen elde edilmiş olur. Üçgenlerin geniş kısımlarına iç malzemeden koyularak sigara böreği şeklinde sarılır. Bu işlem tüm yufkalar bitene kadar sürdürülür. Böreklerin üzerine de yoğurt-sıvıyağ ve yumurtalı sosdan sürülerek, üzerine susam serpilir. Önceden 175 derecede ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirilir. Afiyet olsun..

Karnıbahar tava

Tarif canım annemden. Genellikle böyle pişirir karnıbaharı. biz de afiyetle yeriz. Gayet basit bir tarif. Hem de fazlasıyla basit. Bu şekilde pişirince haşlama suyunu dökmüyoruz ve daha besleyici oluyor. 

Malzemeler:
1 adet karnıbahar
1 adet havuç
1 su bardağından az su
Zeytinyağı, tuz

Yapılışı:
Karnıbahar çiçeklerine ayrılır.  Havuç soyulup doğranır. Derince bir tavada su ve tuz da eklenerek kapağı kapalı bir şekilde suyu çekene kadar orta ateşte pişirilir. Suyunu çekmeye yakın zeytinyağı eklenir. Arada karıştırılarak arzu edilen miktarda kızarması sağlanır. Yoğurtla tüketilir. Afiyet olsun :)

Altta gördüğünüz fotoğrafta can parçası kızım İpeğimden! Annesi yemeklerin fotoğrafını çekerlen esinlenmiş olacak. :) Çok hoşuma gitti ekledim :)


2 Ocak 2012 Pazartesi

.....

Aslında bloğumda paylaşmıştım, dedim.
-Hiç şöyle adamakıllı gezemedim bloğunu. Dikkatimi çeken resimlere bakıyorum. Bir de neler yazmış diye karıştırıyorum. Tariflere hiç bakmadım.
Brokoliyi nasıl daha yeşil ve diri pişirebiliriz temalı telefon görüşmesinde vardığımız sonuçtur şu: Aslında herkes istediği, umduğu hayatı yaşıyor.. Bir dostun beş dakikasından çalıntı replikler yazasım geldi.

Neden mi geldi? Anladım ki benim yazdıklarımı önemseyen bir avuç da olsa sevdiklerim vardı. Ve hayat aslında hepsinin varlıklarıyla bir bütündü. O aşık olduğum şehirde mesela, yıllar sonra ayaklarımın altındaki o kordonda yaptığım şey sadece geçmişte şöyle bir gezintiydi. Ve o şehir aslında güzelleştiren insanlarla güzeldi. Her şey bir dizi tadındaydı. Yaşadıklarımız bir TV dizisi olsa ilk ben izlerdim ve asla o lezzeti alabilmem mümkün olmazdı aslında.
Şimdi ''evrene yolladığımız enerjinin bizi dönüp dolaşıp bir şekilde ısıracağı'' ana fikrine takılmış durumdayım. Kendimi severim ve aslında ben, ben olmasaydım; bu ben olmayan benden hiç de hazzetmezdim. :) Bu sebeple beni önemseyen ve yıllar geçse de unutmayan, vazgeçmeyen, özlemle sarmalayan önemsediklerime hep şaşkınlık duyarım. Birini önemsemem için onun beni önemsemesi gerekmez. Bunu hiç umursamam. Hayatım bir alışverişten ibaret değildir bu sebeple. Az- öz veririm ben. Verdiklerimi geri istemem.

Şimdi tüm önemsediklerime benim hayatımda iyi kötü yer edinmiş her şeye, her ayrıntıya bir teşekkür borcum var.
Annemin bakışının, duruşunun,elini alnıma koyuşunun ve bunun ilaç gibi gelişinin anlamlandığı yerde benim ''anneliğim''de tüm bu ağırlığı omuzlarıma yükleyen ve bu yükü bir tüy tanesinden daha da hafifleştiren bir gülücüğüyle hayatımı ısıtan yavruma... İlk evladım, canımın diğer parçası, öteki yarım canım kardeşime ve bana can veren anneme,

Zor günlerimden birinde yatağımın başucuna gelip ''Ben siz ağlamayın diye çabalıyorum'' diyen babam.. Sımsıkı sarıp gözyaşlarımı omzuna akıttığım abim.. Bir gün ansızın karşıma çıkıverip, hayatımı bir masala dönüştüren  ve hiç ummadığım huzuru ve mutluluğu armağan eden, paylaşan, hisseden, yuvamı ısıtan eşim.. Güvenin sözlükteki anlamının sığ kaldığı yer hayatımdaki yıkılmaz dağlar; babam, eşim ve canım abime,

Ve dostlarıma, bazen bir kokuda, lezzette, görüntüde; yüzümde muzip, hüzünlü çiçekler açtıran, yaşadığım her ana anlam katan ve beni ben yapan tüm dostlarıma teşekkür ediyorum. Varlıklarına şükrediyorum. Sizlerle çok mutluyum.

1 Ocak 2012 Pazar

Kadayıflı sarma

 Birileri hazır yufkaları akıl etmiş; piyasaya sürmüş. O parasını kazanıyor; bizler de havasını atıyoruz. :)) Yarım saatte hazır bir şerbetli tatlı. Üstelik pastane tatlılarının lezzetinde. Ve fazlasıyla çıtır çıtır.  Ev yapımı lezzeti deyip de kimseyi yanıltmayayım. Evet ev yapımı ama pastane lezzetinde. Yani az emek; iyi sonuç. İpek çok seviyor şerbetli tatlıları. Hasta olunca da kıyamıyorum. Annem de telefonda sıkı sıkı tembihleyince yapıverdim bir çırpıda. Basit; leziz. Misafir ağırlanabilir bu tarifle diyorum. Tarife geçiyorum. Tarif büyük boy bir fırın tepsisi için uygundur.


Malzemeler:
Yarım paket baklava yufkası
200 gr kadar kadayıf
200 gr tereyağ
3 buçuk su bardağı şeker
3 buçuk su bardağı su
Çeyrek limonun suyu
Yapılışı:
Yufkalar 2'şer adet kullanılacak. 2 yufka tezgaha serilir. Geniş kenarına uzunca kadayıf döşenir. Yufkaları yırtmamaya özen göstererek sıkıca sarılır. 4 parçaya bölünüp tepsiye yerleştirilir. Bu işleme tepsi dolana kadar devam edilir. Çok sıkı yada çok seyrek döşemeyiniz. Tereyağ eritilir. Tepsinin üzerin eşit şekilde dağıtılır. 180 derecede ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirilir. Bu arada şeker ve su kaynatılır. Ocaktan inmeye yakın limonu sıkılır. Tatlı ve şerbet de ılıyınca, şerbeti verilir. Üzerine fındık, fıstık veya ceviz serpilir. Şerbetini alınca servise hazırdır.

Çok sevdiğim yılbaşı pastamız Çınar'dan. Yaşpastayı sevmem. Ama bu kütük pastaya hiç hayır diyemiyorum.  Sadece yılbaşında üretiliyor. Çok şık ve ayrıca lezzetli. Çınar farkıyla :) Paylaşmak istedim.

Kıymalı arpa şehriye çorbası


İpek hasta. Tek kasede tüm vermek istediklerimi verebildiğim bir çorba. Hastayken beslenmesi büyük bir problem oluyor kızımın. Bu çorbada protein ve karbonhidrat bir arada. Tereyağı da ekledim. Üşengeç olduğum zamanlar da tek çorbayla öğün atlatacağım zamanlara bir alternatif.


Malzemeler:
1 küçük soğan (Ben toz (granül) kullandım.)
2 yemek kaşığı kadar kıyma
1 adet orta boy domates (dolaptan. dolabında olmayanlar hazır doğranmış kullanabilirler)
1 yemek kaşığı tereyağ
Yarım yemek kaşığı salça
4-5 yemek kaşığı arpa şehriye
5 su bardağı su
Nane veya maydanoz

Yapılışı:
Soğanlar yemeklik doğranır. Kıyma, tereyağ, rondodan geçirdiğimiz domates, salça ve soğanlar güzelce kavrulur. Suyu eklenir. Kaynamaya başlayınca şehriye eklenir. Kısık ateşte şehriyeler pişene kadar kaynatılır. Ocaktan inmeye yakın nane veya maydanoz eklenir.