21 Mart 2012 Çarşamba

Zencefilli hafif kek

 Tatlı krizlerimin önüne geçemiyorum artık. Ben de çareyi böyle bir ara öğünde bulmayı planladım. KEK işte nesi diyet demeyin. Ununu da tam buğday unu kullanmak isterdim ama evde yoktu maalesef. Bir dahakine tam buğday unuyla yapmayı istiyorum. Tarifte toz yapay tatlandırıcı kullandım. Birebir şeker ölçülerinde. Yani isteyen yerine birebir şeker kullanabilir.


Malzemeler:

3 yumurta
1 buçuk su bardağı yapay tatlandırıcı
1 çay bardağı light süt
1 çay bardağı zeytinyağı
1 su bardağı ılık demli çay (benim çayım pek demli değildi.)
1 çay kaşığı tarçın,
Yarım çay kaşığı zencefil
Yarım çay kaşığı zerdeçal
Kabartma tozu
Vanilin
3 buçuk su bardağı un

Yapılışı:
Yumurta ve tatlandırıcıyı iyice çırpın. Süt ve zeytinyağını ekledikten sonra çayı yavaş yavaş karıştırarak ekleyin.   Ununa kabartma tozu, vanilin ve baharatları ekleyip eleyerek karıştırın. Yağladığınız kalıpta önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 160 derece ısıda içi pişene kadar pişirin. Diyetlerinizde ara öğünlerinizde 1 ince dilim yeşilçay eşliğinde tüketebilirsiniz sanırım. :) Afiyet olsun.

18 Mart 2012 Pazar

Zeytinyağlı pırasa


Bir pırasa sever olarak farkında olmadan her halini eklemeye başladım teker teker :) Bilinenden farkı yok. Pırasa pişirirken karıştırmamalı, dağılıp görüntüsünün bozulmaması açısından. Ben yağını en son eklemeyi tercih ediyorum. Bu da hafif bir tarif olmasını sağlıyor.

Malzemeler:
Yarım kg pırasa
1 orta boy soğan
1 orta boy havuç
3 yemek kaşığı pirinç
1-2 yemek kaşığı zeytinyağı
Yarım yemek kaşığı salça
Yarım limonun suyu


Yapılışı:
Yemeklik doğranan soğan ve havuç yarım çay bardağı suyla 5 dakika pişirilir. Tuzu ve salçası eklenir. Biraz karıştırılır. İrice doğranmış pırasalar ve pirinci eklenir. Üstünü geçecek kadar su eklenip yarım limon sıkılarak  orta ısıda pişmeye bırakılır. Pirinçler uzayıp pırasalar yumuşadığında altı kapatılır. Yağı eklenip kapağı kapatılır.Ilık veya soğuk servis edilir.

17 Mart 2012 Cumartesi

Ballı krep


Kahvaltı en önemli öğün. İpek'in yumurtasını yemediği gün, hiç içim rahat etmiyor. Çocuk her gün önünde aynı görüntüyü görünce yemek istemiyor haliyle.Arada böyle güzelliklerle bir şekilde bünyeye kazandırıyoruz yumurtayı. Çocukların günaşırı tüketmesi gerektiğini söylemişti Ruhan Hanım. Anne sütüne eşdeğermiş. Dün sabahki  yumurtamızı da böyle tükettik. Tek porsiyon hazırladım ve içine de cazip hale getirmek için çikolata sürdüm. Bilmeyen yoktur ama ben gene de anlatayım. Genelde krebin içine sürülür ya bal; onu da yediremediğimden hamuruna katmıştım. Fakat bugün arkadaşlarımdan öğrendiğime göre bal pişince yararını kaybediyor, hatta zararlı olabilirmiş. Faydam olsun derken, zararım olsun istemem; bu sebeple tarifi değiştiriyorum. Balı yemeyen çocuklar için krebin içine önce bal sürüp üzerine çikolata sürmeyi öneriyorum. Ben bundan sonra böyle yapacağım. Hakkınızı helal edin. 

Malzemeler:
1 yumurta
1 küçük çay bardağı süt
1 fiske tuz
2 yemek kaşığı kadar un. ( Boza kıvamında olacak. Çok un kaldırmıyor. Çırparken eklemekte fayda var. Her un bir olmuyor. )
İçine sürmek için çikolata ve 2 yemek kaşığı bal

Yapılışı:
Yumurta  çırpılır. Tuzu ve sütü eklenir, en son yavaş yavaş çırpılarak unu eklenir. Pürüzsüz bir boza kıvamına gelince iyice ısıtılan tavaya fındık kadar tereyağ konur. Eriyince krep hamuru tavanın ortasından itibaren dökülür; Eşit dağıtılır. Kısık ateşte pişirilir.  Kenarları kalkmaya başlayınca çevrilir. Altı üstü piştiğine kanaat getirilince bir servis tabağına alınır. Biraz ılıyınca önce bal, daha sonra çikolata sürülüp arzuya göre dilimlenerek servis edilir.

11 Mart 2012 Pazar

Yeşil mercimekli kuskus salatası


 Kalabalık bir aile olmamıza rağmen benim sadece bir tane teyze kızım var! :) Bunu da şu gönderiyi yazarken farkettim! :) Ben blogda oyalanırken takip etmiş olacak ki, bir tarif de kendisi yollamış. Beğenirsen dene demiş! Beğenmem mi? Epeydir aklımda böyle bir salata yapmak vardı. Haftasonu da olunca yapıverdim. Tarifi aynen mesajında yazdığı gibi kopyalayıverdim. Bir yerden alıntı olup olmadığını bilmiyorum. Bakarız alıntı ise link veririz :) Elif ablama teşekkür ediyorum. Çok beğendiğim tarifini yayınlıyorumm.

Malzemeler:
1 su bardağı yeşil mercimek
1 su bardağı kuskus
2 su bardağı sıcak su
1 tatlı kaşığı tuz
3-4 yemek kaşığı sıvıyağ
Yarım demet maydanoz
Yarım demet dereotu
5-6 adet yeşil soğan
4-5 adet salatalık turşusu
2 adet közlenmiş kırmızı biber(fırında yada ocakta közleyebilirsiniz.)
1 adet limon suyu
İsteğe göre nar ekşisi


Yapılışı:
Mercimekleri haşlayıp süzelim. Tercihen teflon bir tencereye sıvıyağı ve kuskusu koyup kısık ateşte 2-3 dk çevirelim.2 su bardağı sıcak suyu ve 1 talı kaşığı tuzu da ekleyip yine kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirelim ve altını söndürelim. Ilımaya bırakalım.
Mercimekleri ve kuskusu karıştırma kabına alıp, üzerine incecik doğranmış maydanoz, dere otu, taze soğan, küp küp doğranmış salatalık turşusu, közlenmiş kırmızı biberleri de doğrayıp ekleyelim.
Limon suyunu ve nar ekşisini de ekleyip tuzunu, yağını da kontrol edip servise sunalım.

5 Mart 2012 Pazartesi

Kıymalı- pırasalı börek

Evet, sebzelerin mucizesi pırasaya bir hayli önyargılı eşim bir güzel hamham yaptığına göre artık böreğimin sırrını ifşa edebilirim! :) Kıymalı börek diye yedi. E herkes bilir pırasanın da bir tür soğan olduğunu. An-la-ta-mı-yo-rum!  E ben de anlatmıyorum! :)

Pırasaları az olmuştu aslında anlamamasının altında yatan sebeplerden biri de bu. Siz bol pırasalı yapın. Çok nefis bir börek. Sıcak sıcak nasıl tüketildiği anlaşılmıyor bile. Ayrıca bu tarif İPEĞİNMİNİKELLERİnden değil DEMETİNMİNİKELLERİnden :) Çok sevdiğim arkadaşım, dostum Demet'in elinden yemeye doyamadığımız bu böreği önceki akşam Melek veNagihan için pişirmiştim. Demet'ten tarif almadım kafama göre yaptım. Ama eminim o da bu şekilde yapmıştı. Şimdi tarif..

Malzemeler:
3 yaprak hazır yufka ( el açması olmasına önem veriyoruz)
Yaklaşık yarım kilo kıyma
2 adet pırasa ince kıyılmış
1 orta boy soğan
Pul biber- karabiber

Arasına sürmek için: Yarım su bardağından az sıvıyağ, Yarım su bardağı yoğurt
Üzeri için: Yumurta sarısı, çörek otu

Yapılışı: Soğanlar uygun bi tencerede suyunu salarken, ince kıyılmış pırasalar ve kıyılmış soğan eklenir. Karıştırılarak iyice suyunu çekmesi sağlanır. Baharatlar ve tuzu eklenir. İç malzememiz hazır. Kıymanızın yağına göre yağ ekleyebilirsiniz. Ben göz kararı zeytinyağı ekledim. Kıymam biraz yağlıydı.

Her yaprak yufka 8 üçgene bölünür. Yoğurt-sıvıyağ karışımı sürülür. Köşelerinden kıvırarak kare dikdörtgen arası bir şekil elde ediliyor. Çok katlamaya gerek yok. sonuçta 2 kat yufka gibi olsa yeterli. İçine 1 yemek kaşığı kadar iç malzemesi koyulur. Bohça şeklinde katlanır. Kat yeri altına gelecek şekilde tepsiye dizilir. Üzerine yumurta sarısı sürülür; çörek otu eklenir. 180 derecede ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.


Arasına yoğurt sürmeden (Sadece zeytinyağ) ve üzerine yumurta eklemeden daha çıtır kıvamlı bir börek oluyor.

3 Mart 2012 Cumartesi

Milföyde muhallebi (Yalancı laz böreği)

Üniversiteden ev arkadaşım Melek ve eşi bu haftasonu snowboard yapmak için Uludağ'a gelmişler. Bugün dağ çok sisli ve karlı olduğundan geri dönmüşler. Melek akşamüstü beni aramış fakat dışarda olduğumdan ve de telefonumu evde unuttuğumdan cevap veremedim. Döndüğümde aramaları görüp, geri aradım. Taa Görükle'de olduklarından, çok yorgun olduklarından dolayı gelemeyeceklerini söyledi. Yarım saat sonra da arayıp beyler hamama gideceğinden, sana gelebiliriz diye aradılar. Bu kadar şeyi neden anlattım ben şimdi? :)) Efendim şu sebepten işte o andan itibaren yapımına giriştiğim bu tatlı misafirlerim geldiğinde çoktan soğumuş ve tam kıvamındaydı. O kadar basit ve leziz yani. Tarifi blog dünyasının annesi Zehra annenin sitesinden aldım. Ve 1/3 oranında azaltarak yaptım. Fakat şeker oranı bana biraz fazla geldi. Sanırım ben fazla kaçırdım. Benim 5 yaprak milföyüm vardı. O sebeple malzemeleri azalttım. Fakat 1 paket milföy için gerekli malzemeleri vereceğim.
 Eşimin çalıştığı pastanenin de böyle bir tarifi var. Epey de meşhur. Nicedir deneyecektim. Zehra annenin bloğunda görünce feyz aldım :)  Eşim çok beğendi. Hatta tarif için bir kaç da tüyo verdi. İlerde onun tavsiye ettiği halde de deneyip paylaşacağım. Buyuralım tarife. Bu arada makinem şu an firarda olduğundan fotoğraflarım telefonla çekildi. Kalitesi için kusura bakmayınız. 




Malzemeler:
Orjinal tarife sadık kalınmıştır. burdan
1 paket milföy hamuru ( 20 tane)
 6 yemek kaşığı silme beyaz un
2 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı süt
 2 paket vanilya
1 adet yumurta
 Bir fiske tuz

Yapılışı: 
 4 parçaya böldüğümüz milföyleri tepsiye dizerek üzeri kızarana kadar önceden 180 derecede ısıtılmış fırında pişiriyoruz. Diğer taraftan muhallebi malzemelerini ocağı yakmadan önce iyice karıştırıyoruz. Daha sonra orta ateşte kıvamı koyulaşana kadar pişiriyoruz. Biraz ılıyınca blenderdan geçiriyoruz. (Ben gerek duymadım) Milföylerin arasına muhallebi sürüp üzerine bir milföy kapatıyoruz. Üzerine pudra şekeri döküp servise sunuyoruz. Zehra anne, tepsiye döşemiş. Ben tek porsiyonlar halinde hazırladım. Sunum şekli sizin arzunuza kalmış. 

2 Mart 2012 Cuma

Haşhaşlı-susamlı-tahinli kek


Giysili bir kek tarifi! Diğer kekler kendini çok çıplak hissedecek :) Bu kekin mantosu biraz kalın oldu. Yoğun haşhaş lezzeti, tahinin o muhteşem aromasını bastıramasa da daha ön plandaydı. Ben tercihen bi dahakine susam elbisesi giydirmeyi düşünüyorum bu keke. Yanlış anlaşılmasın gayet lezzetliydi fakat; haşhaş manto olarak kullanılmasaydı da kalıba döküldükten sonra üzerine serpiştirilseydi daha da akılcı bir çözüm olurdu. Ki orijinal tarifte öyle yapılmış. Peki neden böyle anlatılmış? :) Bence siz haşhaş için uyguladığımız adımlarda haşhaş yerine susam kullanınız. Üzerine de arzuya göre haşhaş serpiştiriniz. 

Bazen canınız sıkı bir çeker daha koyu hamurlu.. İşte o vakit bu keki yapmayıın :D Çünkü bu çok pofidik, narin bi keek :) Yumuşak böyle :) Denemeye değer dostlarım. Ben portakal ağacının tarifinde geçen boyutta bir fincana sahip olmadığımdan İpek'in Caillou'lu bardağından bir parmak eksik uyarladım tarife. Bildiğimiz su bardağı şeklinde fakat onun bir boy küçüğü işte :) Nasıl anlatılır ki :) Siz iyisi mi nescafe fincanıyla ölçün! :) Yeterince kafa karıştırmayı başarabildiysem eğer; tarife geçiyoruum! Tarife sadık kaldığım için malzeme listesini direkt olarak kopyalıyorum umarım yanlış anlaşılmaz. 

Malzemeler:
3 yumurta
3 büyük kahve fincanı şeker
1 büyük kahve fincanı tahin
1 büyük kahve fincanı ılık süt
1 büyük kahve fincanı ceviz
3 büyük kahve fincanı un
1 paket kabartma tozu
1 avuç susam
1 kahve fincanı sıvıyağ
1 büyük kahve fincanı haşhaş ya da susam J (elbisesi için)

Yapılışı:

Yumurtalar ve şeker kar gibi olana kadar çırpılır. Daha sonra un kabartma tozu ve ceviz hariç tüm malzemeler eklenir ve karıştırılır. Un ve kabartma tozu elenerek eklenir. Homojen olana kadar karıştırılır en son ceviz içi eklenir; tahta kaşık yardımıyla karıştırılır. Kalıp tereyağ ile yağlanır ve susam yada haşhaşa bulanır. Kek harcı kalıba dökülerek önceden 175 derece ısıtılmış fırında kürdan testinden geçene kadar pişirilir. Afiyet bal şeker olsun. (Dışında haşhaş olduğu için kalıbı terketmesi hiç de zor olmuyor. Fırından çıkar çıkmaz ters çevirdim, çıktı. Kalıpta biraz dinlenmesi daha iyi tabi. Ama benim gibi canı tez olanlar için es geçmeyeyim dedim. :))

1 Mart 2012 Perşembe

Pırasa çorbası


Her ne kadar telefonla akşam ışığında çektiğim fotoğraf lezzetini yansıtmasa da annemin ellerinden en çook sevdiğim çorbalardan birini tatlı anlatımımla öveceğim sizlere, denemeden uyuyamayacaksınız! :)) Bunu daha önce neden hiç kendim pişirmemişim ben? Büyük kayıp! Kızdım kendime! Çorba severlere müjde. Şu görmüş olduğunuz çorba çokça taneli ve biraz koyu kıvamlı bir çorbadır bilginize! Tek başına yoğurtla bir öğündür bence. Lezzetinden dolayı 1 kase içip (içmek denemez; bu çorba daha çok yenilebilir koyu çünkü) bırakmak mümkün değil. Bu sebeple ekmeksiz götürmeli bunu. :) Ayrıca bolca pulbiberin yakıştığı nadide sağlıklı hafif bir yemek yerini tutar. Şimdi gel gelelim tarife. Bu çorbanın olmazsa olmazı ''mısır yarması'' var. Mısırın 'mısır unu' olmadan bir önceki hali. Karadenizlilerin dolabında mutlaka bulunur da. Diğerleri nerden bulur bilmem. İllaki bulunur ama. Bana annem kendi elleriyle hazırladığı yarmadan vermişti. Haliyle epey bi lezzetli ve organik. Neyse tarife geçelim.

Malzemeler:
2 adet pırasa
1 elmek ( tek avuç :)) mısır yarması
1 elmek  mısır unu
1 elmek pirinç
1 adet soğan
4-5 yemek kaşığı zeytinyağı
Yarım yemek kaşığı salça

Yapılışı:
Yaklaşık 1 buçuk- 2 litre su uygun bir tencereye doldurulur. Mısır yarması da eklenerek bu su kaynamaya bırakılır. Kaynamasına yakın varsa üzerine çıkan kefi bir kaşık yardımıyla alınır. Su kaynayınca ince ince kıyılan pırasalar eklenir. Pırasalardan 4-5 dakika sonra pirinçler eklenir. Bu sırada soğan yemeklik doğranır. Ayrı bir tavada tuz,salça ve zeytinyağı eşliğinde güzelce kavurulur. (Ben önce su ekliyorum; suyunu çektirip soğanlar pişince yağını ekliyorum daha sağlıklı oluyor.) Kavrulan soğanlar çorbaya eklenir. 5 dakika kaynadıktan sonra mısır unu da yavaş yavaş ve karıştırılarak eklenir. Çorbamız hazır. Afiyetle... 

İpek Hanım'ın saçlarını kestirdik dün. İyice uzamıştı. Taramak da, yıkamak da, kurutmak da zor olmaya başlamıştı. Epey de dökülüyordu. İkna edene kadar akla karayı seçtim. Onlarca saç kesim videosu izledik. Canının yanmayacağına garanti verdim de anca öyle... Bu da yeni hali :)