28 Nisan 2012 Cumartesi

Gül böreği


Çok güzel bir Cumartesiydi! Önce Botanik Park'ta bisiklete bindik. İpoş parkta biraz oynadı ve dondurma yedik. Hep aynı aktiviteleri aynı sırayla yapıyoruz :) Daha sonra pazara miss gibi sebzeler almayaa. Marketee ve Korusu'dan su doldurmayaa! Dönüşte çok acıkmıştık bi de yemek yedik :) Şimdi geçen gün Sadiyecanımın bizim için hazırlamış olduğu bir başka lezzetin püf noktalarını vermek istiyorum. Tam ölçülü tarif veremeyeceğim, çünkü ben yapmadıım!
Sadiyeciğimden bir nefis tarif daha. 
Gözümün önünde mayonezle sütü karıştırdı sürdü böreğin üzerine. Onlar da böylece kızardılar! Çook nefisti. İçindeki peyniri bir kaç gün önce kesilen sütten yapmış. Çok lezizdi. Yufkaların arasına ise sıvıyağla yumurta akını iyice çırptıktan sonra ılık su eklediği harcı sürmüş. İçinde kesik lor ve maydanoz vardı. Ayrıca börekleri sardıktan sonra üzerine un serpmiş el açması gibi olsun diye. Tam tarif veremeyeceğim çünküüü böreği ben yapmadım. :) Aynı cümleyi tekrarlayıp duruyorum! :D Ama en yakın zamanda deneyeceğim. Herkesin bir gül böreği tarifi vardır ya bu verdiğim püf noktalarını da ekleyin daha leziz sonuçlar elde edin diyooor ve kaçıyorum. Çoook yorgunuum.


26 Nisan 2012 Perşembe

Gülücüklü Zeynep pastası :)


Tabiki vardır bu pastanın da orijinal bir ismi. Ben canım Sadiye'mde yediğim için, tarifi de kendisinden aldığım için ve de pastanın adını bilmediği için adını ben koydum. ''Zeynep'' Sadiye'min dünyalar tatlısı gülücük canavarı. Adını Zeynebimizin gülücüklerinden alan bu güzel pastanın görüntüsü çok cezbedici değil mi? Ellerine ve sohbetine sağlık güzel arkadaşım diyorum ve tarifi aynen aktarıyorum.

Malzemeler:
Keki için:
4 yumurta
4 fincan şeker
2 fincan ılık su
 6 fincan un
kabartma tozu
25gr kadar kakao

Ara kreması:
1 paket kremşanti
1 su bardağı su veya süt

Üzeri için:
1 su bardağı süt
Hindistan cevizi
                                                                   Bu da Zeyneeep :)
Yapılışı:
Yumurta ve şeker iyice çırpılır. Ilık su eklenir, çırpılır. Kakao ve kabartma tozu eklenmiş un da eklenir çırpılır. Hazırlanan kek harcı, yağlı kağıt serilmiş bildiğimiz fırın tepsisine dökülür. 170 derecede ısıtılmış fırında köşeleri kurumadan kürdan tesitini geçene kadar pişirilir. Piştikten sonra yağlı kağıtla ters çevirilip soğuması beklenir. Soğuyunca 6-7 cm'lik şeritler kesilir. (Uzun kenardan 6 tane çıkıyor. Yatay bir dikdörtgeni dikine kesip 6 eş dikdörtgen elde ediyoruz.) Bu şeritlerin her birini de enine kesiyoruz. 12 tane dikdörtgen şerit kekimiz oluyor. Kremşanti üzerindeki tarife göre hazırlanır. Keklerin üzeri soğuk sütle ıslatılır ve kremşanti sıvanır. (Arzuya göre içine bir dilim meyve koyulabilir.) Böylece yuvarlanır rulo haline getirilir. Her bir rulo önce süte, daha sonra kremşantiye batırılır. Rulo pastamız hazır.

 Umarım açıklayıcı olmuştur. Yapım aşamasını fotoğraflama şansım olsaydı mutlaka fotoğraflardım sizin için. Lezzeti bilindik ama görüntü harika. Çok çok tavsiye ederim :) Ellerine sağlık canım Sadiye'm :)



22 Nisan 2012 Pazar

Kepekli unla kakaolu hafif kek


Ne olursa olsun abur cuburu hayatımdan çıkaramıyorum. Sadece daha sağlıklı ve hafifleştirerek hayatımda hep olmasını sağlayacağım. Diğer türlüsünü de denedim. Bir şekilde pes edip aşırı kalorili ne bulduysam yiyorum sonra! Bu benim bu aralar ara öğünüm. Bitki çayı eşliğinde ham yapıyorum! :) Ham yapıyorum deyince kendimi bi şirinleştirme çabası içine girmiş gibi oldum. Bu hiç hoşuma gitmedi! :) Geri sar... yiyorum yani! :)

Daha önce zencefillisini yapmıştım, ondan sonra da havuçlu-fındıklısını yaptım fakat onu eklemedim bloğa. Nasıl olsa havuçlu kek tarifim var ya blogda, onu daha az yağlı, light sütle ve toz tatlandırıcıyla yaptım. Bu keki 10 dilime bölüyorum. 1 dilimi, 2 ince dilim ekmeğe ve 5-6 adet zeytine eşdeğer oluyor. Günlük ekmeğimden düşüyorum tabi.

Zencefil ve zerdeçalı hayatıma bu şekilde soktum tadı hiç hissedilmiyor. Çok yararlı. Tarife geçelim.

 Haa fotoğraf makinem geliyor nasipse! Eşim bugün Galatasaray- Fenerbahçe derbisini izlemek için İstanbul'a gitti. Makinemi de kardeşimden alıp getirecek. Kargo olayına hiç girmedik, hassas alet neme lazım :) Artık daha güzel fotoğraflar paylaşacağım :)

Malzemeler:

2 yumurta
1 su bardağı toz tatlandırıcı
1 çay bardağı zeytinyağı
2 çay bardağından 2 parmak eksik light süt
2 su bardağı kepekli un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
1 çay kaşığı zencefil
1 çay kaşığı zerdeçal
3 tatlı kaşığı kakao

Yapılışı:

Yumurtalar ve tatlandırıcı çırpılır. Yağı ve sütü eklenir, çırpılır. Kabartma tozu, vanilin, kakao, zencefil ve zerdeçal eklenmiş un da eklenir. Yağlanmış kalıba dökülen kek, önceden 180 derece ısıtılmış fırında kürdan testini geçene kadar pişirilir. Tarçın da eklenirse çok güzel olur, ben akıl edememişim :) Afiyetler olsun!

21 Nisan 2012 Cumartesi

Fesleğenli domates soslu kepekli makarna

Fesleğen kokusunu duyuyor musunuz? :) Tarife gerek yok aslında. Ama vereyim ben gene de.

Malzemeler:
Yarım paket kepekli makarna
3 orta boy domates
3-4 adet sivri biber
1 çay kaşığı kuru fesleğen
4 dal taze nane
1 diş sarımsak
1 yemek kaşığı zeytinyağı
Damak tadına göre tuz


Yapılışı:
Makarna haşlanırken, kabuğu soyulup küp küp doğranmış domatesler ve doğranmış biberler karıştırılıp uygun bir tavada suyunu çekene kadar pişirilir. 1 diş sarımsak ezilir eklenir. Fesleğen eklenir. En son yağı gezdirilip altı kapatılır. Haşlanan makarna süzülüp uygun bir servis tabağına alınır. Üzerine hazırlanan sos dökülür. Kıyılmış taze nane eşliğinde yoğurtla tüketilebilir. Afiyet olsun...


19 Nisan 2012 Perşembe

Tam buğday unu ile poğaça


Tam buğday ununun kokusu ve kıvamı beni çok cezbediyor. Ne yazık ki İpek okulda çorba günlerinde inatla hiç bir şey yemiyor. Bu sabah da tavuk çorbası günüydü. Bunu bilen ana kadın :) sabah kalktı bu poğaçayı yaptı. Kahvaltıda yumurtasına katık ederken teşekkürlere ve övgülere boğdu beni cadı. Bir yandan üflüyor, bir yandan da mest olmuş bir ifadeyle mmm! yapıyor! :) Onu izlemeye bayılıyorum, beni aynı anda güldürüp duygulandırmayı başarabiliyor. Okula giderken yanımıza da aldık, öğle yemeğinde de bundan yedi. Bildiğiniz poğaça tam buğday unu tek farkı. Artık hep böyle olacak. Çok lezzetli. (Ayrıca hamurumdan 3 poğaçalık ayırdım 1 kase kadar taze maydanoz ve taze nane kıydım. Hamuruma ekledim. İçine tulum peyniri koydum. Bunları da kendim için pişirdim. Bence daha leziz oldu :) Üzerine yumurta sarısı sürmedim. Sadece galeta unu serptim. Onun fotoğrafını da yarın paylaşırım artık kalırsa.)

Malzemeler:

1 paket instant maya (pakmaya kullandım bu sefer. yuva instant da var ondan da memnun kalmıştım.)
2 yemek kaşığı şeker
2 tatlı kaşığı tuz
1 yumurta
Yarım su bardağı zeytinyağı
1 su bardağından az fazla ILIK su
Aldığı kadar tam buğday unu

Üzeri için:
Galeta unu
1 yumurta sarısı

Yapılışı:

Maya, tuz, şeker, zeytinyağı ve yumurta ve ılık su karıştırılır. Azar azar un ilave edilerek yumuşak fakat ele yapışmayan bir hamur elde edilir. Uygun ortamda mayalanması beklenir. Mayası gelince cevizden az büyük parçalar koparılır. İçine arzu edilen iç malzeme ( ben peynir kullandım) koyulur. Ve kapatılır. Üzerine yumurta sarısı sürülüp, galeta unu serperek 10 dakika daha beklenir. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında altı üstü kızarana kadar pişirilir.

17 Nisan 2012 Salı

Ahududu soslu çizkek (cheesecake)

Fotoğrafı beğenmediğimden paylaşmadığım bir tarif. Sanırım geçen yıldan bu fotoğraf. Tarif de Hilal'imden. Gene yaparım da öyle eklerim dedim demesine de, bu kış aldığım kilolar artık bunu kaldırmaz. Çizkek sevdamızı erteleyerek iyi kötü bu fotoğrafla başbaşa bırakayım sizleri.
Hilal'in mutfaktaki ustalığı tartışılmaz artık. Sayesinde çok şey öğrendim. Ondan öğrendiğim ilk tariflerden biridir bu. Severek tükettiğimiz bir tarif. Çizkek dedik mi de Demet, Tanju ve Sibel'i de anmadan olmaz. Onlar sebeplerini iyi bilirler. Uzatıp da sizleri sıkmayayım.
 Tarifte değişiklik yapmamıştım. Ama artık çizkeklerde petit beurre yerine ''BURÇAK'' bisküvi kullanıyorum ben. Bu da bi ayrıntı olsun. Yalnız ben tarifi aldıktan sonra Hilal deneyimleriyle eklemelerde bulunmuş, sonuna kadar güveniyorum ve aynen aktarıyorum. Zira ben Hilal'in tariflerini uygularken mutlaka önce onun sitesinde kontrol edip öyle uyguluyorum. Şimdiye dek hiç yanıltmadı beni. Öpücüklerimi yolluyorum ona!


Malzemeler:

Taban için:

 1 paket  petitbeur bisküvi
 2 yemek kaşığı  yumuşak  margarin
 1 çay  kaşığı tarçın

İç malzeme:

300 gr labne peyniri
 1 kutu  krema
 3 Yemek kaşığı  dolu dolu süzme  yoğurt
 1 çay bardağı  şeker
 2 yumurta
 1 kahve fincanı un
 1 yemek kaşığı buğday nişastası
 1 tatlı kaşığı yumuşak  margarin


Üzeri için:


1 paket ahududulu sos


Yapılışı:

Tabanı :

Bisküviler blenderdan geçirilerek toz haline getirilir. 2 yemek  kaşığı margarin eritilir ve bisküvilerle karıştılır. Tarçın ilave edilerek iyice karıştırılır. Kelepçeli kalıp yağlanır ve bisküvi tabanı elle bastırılarak  kalıbın tabanına yerleştirilir.

İç kreması:

Derin bir kaba: Yoğurt, labne, krema , şeker ve   margarin konur ve  çırpma teli yardımı ile yavaşca pürüzsüz olana kadar  havalandırmadan karıştırılır. Sonra nişasta ve bir yumurta eklenir. Karıştırılmaya devam edilir. En son kalan yumurta ve un eklenerek karışım bisküvi tabanının üzerine yavaşça dökülür. Kelepçeli  kabın çevresi alümin yum folyo ile kaplanır. Fırın tepsisine de dökülmeyecek  kadar su konur. Kalıp suyun içine oturtulur. 170 derecede 40dk fırının kapağı hiç açılmadan pişirilir.

Not: Süzme yoğurt yoksa  tarife başlamadan 40dk önce bir süzgece havlu kağıt serilir. Üzerine yoğurt koyularak suyunun süzülmesi sağlanır.
  
Üzeri için:
 Sos paketin üzerindeki gibi hazırlanır. Fırından çıkmış, 10 dakika beklemiş kekin üzerine dökülür. Çizkek buzdolabında 1 gece beklemelidir. Ya da en az 6 saat. 

Ellerine sağlık Hilal'im :)



7 Nisan 2012 Cumartesi

Kiraz tuzlusu kavurması

Bir şok etkisi yaratayım istedim bilmeyenlere. Evet kiraz kiraz! Yanlış okumadınız! Bizim mutfağımız biraz gariptir bilmeyene! Bir o kadar da zengin.

Bizim oralarda beyaz kirazlar toplanır ve öylece tuzlanıp bidonlara basılır. Canımız çekince de biraz suda bekletiriz. biraz dediğime bakmayınız; 1 gece kadar suyunu değiştirerek. Yani tuzu çıkana kadar.
Sonra da ya diblesi yapılır ya da böylece kavurulur sade soğan ve tereyağla. Çay sofralarında tüketilir bir de! :)

Yeri gelmişken anlatayım: Malatyalı bir gelinimiz var. Ziyarete gelmiş bizleri; dünya tatlısı bir de kızı var. Çocukları önceden doyuralım da sofrada rahat edelim diye kızının neleri tercih edeceğini sordum; çay sofrasını göstererek. Nohutlu pilav yer, dedi.. Kızdım içimden; ben şimdi nohutlu pilavı nerden bulayım diye! Meğer sofradaki kiraz diblesini nohutlu pilav sanmış :)

Zamanı da yaklaştı ya tazesini yeriz artık nasipse bol bol! Zaten bu fotoğraf da eski. Can yoldaşım Demet'ten. Tuzu çıkınca tereyağında kavrulmuş bol soğanla 2-3 dakika çevirip afiyetle tüketiyoruz. İlk defa deneyenler için garip gelebilir ama biz çok seviyoruz :)

2 Nisan 2012 Pazartesi

Bulgurlu kabak yemeği

Ben her geçen gün ağırlaşmışken tarifleri hafifleterek, bu durumdan kendime de pay çıkarma çabasındayım. Çok lezzetli bir diyet yemek paylaşayım sizinle. Havalar ısındı, montlar kabanlar çıkacak'dan ziyade sağlığımı da etkileyen bu durumdan daha sağlıklı beslenerek kurtulma çabasındayım. Rabb'im yardımcım olsun, yardımcımız olsun. (Ayrıca sırada çok leziz hafif bir tatlı tarifim beklemekte. Diyetisyenden onayı alır almaz paylaşacağım.) Çok basit bir yemek. Tarifi şöyle ki:

Malzemeler:
2 adet orta boy dolmalık kabak
1 orta boy soğan
2 adet domates (dolaptaki doğranmış domateslerden kullandım)
1 çay kaşığı acı biber salçası
Yarım kahve fincanından biraz fazla bulgur
2 çay bardağı su
Dereotu (kabağa çok yakışıyor)
1 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:
Soğan yemeklik doğranır. Domatesler de doğranır. Uygun bir tencerede 1 çay bardağı su ile soğan, salça ve domatesler 4-5 dakika pişirilir. Kabukları soyulmadan dilimlenen kabaklar da eklenerek karıştırılır. Tekrar 1 çay bardağı su ilavesi ilebulguru ve tuzu da istenilen miktarda eklenir. Kaynayınca altı kısılır. Kısık ateşte kabaklar yumuşayıp bulgurlar şişene kadar pişirilir.(Su miktarı az gelirse ekleyebilirsiniz.) Piştikten sonra üzerine 1 yemek kaşığı zeytinyağ gezdirilir. Taze kıyılmış dereotu ve yoğurtla servis edilir. Afiyet olsun.