30 Haziran 2012 Cumartesi

Ağlayan kek (Ağlayan pasta)


Ben blogları karıştırırken yanıma oturan İpek, bu pastayı görür görmez aşık oldu!Bende de aynı etkiyi yaratmıştı, fakat yapmayacaktım kararlıydım. Aah! analık zor zanaat! :) İlk tadışım yıllaaaar evvel Demetimin annesi Gönül Teyzemin gününde olmuştu. Dilimleri bardakla kesmişti, daha bir şıktı canııım :) O gün bugün unutamadım ben bu keki. Adına: ''Ağlayan Gelin'' demişti Gönül Sultan. :) Şimdiki gelinler ağlamıyor anacım güle oynaya gidiyor! Ağlamak pastaya kaldı anlayacağınız :)) Yaşım kemale mi eriyor nedir, konular nerelere taşındı! Şaşırmaktayım kendi kendime!

Evet, yurtdışında bir TÜRK gülü ;) öve öve bitirememiş. Çok haklı. Birebir uyguladım tuttu. 

Malzemeler:

Kek için:
4 yumurta
1 su bardağı şeker
1 Türk kahvesi fincanı süt
1,5 Türk kahvesi fincanı kakao
1 su bardağı un
1 paket vanilin
1 paket kabartma tozu

Kek pişince ıslatmak için:
1,5- 2 su bardağı soğuk süt

Beyaz krema için:
1 paket kremşanti
1 su bardağı süt

Ağlatmak için :)
1 paket hazır çikolata sos (valla kolayıma geliyor böylesi.)

Yapılışı:
Öncelikle çelik ya da cam kapta yumurta ve şeker iyice çırpılır. diğer malzemeler de eklenerek kek çırpılır. 180 derecede ısıtılan fırında kürdan testini geçene kadar pişirilir. Büyük boy kare borcam uygundur pişirmek için. Kek dilimlenerek soğuması beklenir. Bu arada soğuk süt her tarafına gelecek şekilde üzerine kaşıkla gezdirilir. Kek soğuyunca hazırlanan kremşanti üzerine sıvanır. Çikolata sos hazırlanır. Ha, çikolata sosu hazırlarken içine 1 yemek kaşığı sıvıyağ ekleyin ki parlak olsun. Çikolata sos  soğumaya bırakılır. Arada karıştırılarak.
 Dolapta 2-3 saat soğutulan kekten dilimler tabağa alınır. Üzerine çikolata sos dökülerek servis edilir. Afiyet bal şeker olsun. Şükrünüz bol olsun.

Zeytinyağlı kabak

Kabak en sevdiğim sebzelerden biridir. Üstelik kayınvalidemin üretimi ilaçsız ve hormonsuz kabakların lezzeti bambaşka. Dün 5 tane iri iri ama körpecik çıtır çıtır kabak, biraz da taze fasulye verdi gene bize sağolsun. Annelerimize babalarımıza Allah hayırlı ömürler nasip etsin, Allah onlardan razı olsun inşallah. Yeni kabaklarımla arkadaşımdan öğrendiğim başka bir tarif deneyeceğim. Bu çok basit, lezzetli ve hafif tarif tam yaz yemeği. Sıcak, ılık veya soğuk tüketilebilir. Hatta menemen gibi üzerine yumurta da kırılabilir. Ben öğleden sonra çay saatlerinde çok severim bu tür zeytinyağlıları. Neyse çok yazdım, tarifi şöyle ki:

Malzemeler:
3 orta boy kabak
1 orta boy soğan
2 büyük domates
Zeytinyağı
 Tuz

Yapılışı:
Kabakların kabuğunu soyma ihtiyacı duymuyorum. Ya tırtıklı bir bıçakla çiziyorum ya da öylece doğruyorum. Kabaklar yıkanıp doğranır. Soğan ve kabuğu soyulmuş domatesler yemeklik doğranır. 1-2 dakika zeytinyağında çevirilir. Kabaklar ve tuz eklenir. Yarım çay bardağından az su eklenir. Kaynadıktan sonra altı kısık suyunu çekene kadar pişirilir. Afiyet olsun. (Bu yemeğe bazen bir avuç pirinç ekleyip de pişirebilirsiniz.)

29 Haziran 2012 Cuma

Nohutlu sulu köfte


Daha önce burada gördüğüm tarif aklımda kalmıştı. Ben sulu köfteyi hep pirinçle yaparım. Benim klasik sulu köftem budur. Dolapta haşlanmış nohutum vardı, ekleyebilirim diye düşündüm. Ekledim. Doğruyu söylemek gerekirse ben pirinçle yaptığım halini tercih ederim. Alışkanlıklarla alakalı da olabilir gerçi. Evet güzel oldu fakat ince bulgurla hiç köfte gibi gelmedi bana! :) Böyle bir deneyim fakat denenebilir. Lezzeti yerindeydi.

Malzemeler:
250 gr orta yağlı kıyma
1 su bardağı ince bulgur
1 orta boy soğan
1 yumurta
Karabiber
Pul biber
Tuz
1 su bardağı haşlanmış nohut
1 yemek kaşığı salça
1/4 demet maydanoz



Yapılışı: Soğan rendelenir. Kıyma, ince bulgur (yıkanmadan), yumurta,tuz ve baharatlar eklenir. İyice özleştirerek yoğurulur. Küçük toplar hazırlanır, bekletilir. Tencereye sıvıyağ ve salça koyulur. biraz karıştırılır. Üstüne su eklenir. Kaynayınca nohut ve köfteler eklenir. 20 dakika pişirilir. Ocaktan inmeye yakın kıyılmış maydanoz eklenir.

28 Haziran 2012 Perşembe

Un kurabiyesi

Kolay un kurabiyesi diye bir şey yoktur! Çünkü un kurabiyesi en kolay kurabiyedir. :D

Bu tarif de bunu tasdikler cinsten ama cidden başarılı. Margarin ya da katı yağı kullanmak hoşuma gitmiyor. Bunu burda gördüğümde, ''artık zamanı geldi'' dedim kendi kendime!
-Sen de un kurabiyesi yapmalısın. Bak çocukken annen hep yapardı da fazlaca kızartırdı, böyle incecik tepsiye yapışmış :) pembe ama dehşet lezzetli olurlardı. Sen de hep üzülürdün neden benim annemin un kurabiyeleri bembeyaz olmuyor, diye! :)))

Bu kurabiyeler bembeyaz. İşin ustası 10 dakika pişirin dese de, ben fırın farkından sanırım 20 dak kadar pişirdim. İpek çok sevdi ve mutluyum.
Hımm! Şimdi size püfür püfür bi nokta vereyim mi? :=)
- Un kurabiyesini iyice yoğurun, şöyle 15 dakika falan! Daha özleşsin bol bol özleşsin!
Tarife geçmeli bence de! ;)

Malzemeler:
1 su bardağı sıvıyağ
3/4 su burdağı pudra şekeri + 1/4 su bardağı toz şeker
Aldığı kadar un

Yapılışı:
Sıvıyağ ve şeker iyice karıştırılır. Azar azar un ilava edilerek yoğurulur. Çok yumuşak bir kıvamı olmayacak aynı zamanda dağılan bir hamur da olmayacak. (konuşturun maharetleri canıım :) ) 15 dakika yoğurulur. İstenilen şekil verilerek tepsiye dizilir. 175 derecede 15-20 dakika pişirilir.

27 Haziran 2012 Çarşamba

Kıymalı kumpir

İsim uydurma konusunda üstüme yok.
Aslında ben daha önce kıymasız halini denediğim patates mantısının kıymalı ama yoğurtsuz halini denemek istemiştim. Burda 


Fakat, ezilmiş ılık patates püresine ellerimle şekil vermek benim için oldukça zor oldu. Cahide tarifinde, bir alternatif sunmuş, eğer çanak yapmak zor geliyorsa.. gibi bir başlık vermişti. Canım çanak yapmak kime zor gelebilirdi ki! Peeh! :)) Bana zor geldi. Bir yandan çanak yapmaya çalışırken diğer kenarı çatlıyor, olmuyor ve olmuyor efendim. Zora gelemedim ben eveet! Bunu uydurdum işte. Güzel oldu. Tek başına öğün oldu. Yanında ayranla güzel olacak efendim. Tarife geçiyoruz hadi bakalım! :)

Malzemeler:
4 orta boy patates
1 orta boy soğan
250 gr kadar orta yağlı kıyma
Karabiber
Pul biber
Tatlı toz biber
Sıvıyağ

Yapılışı:

Patatesler soyulur. Büyük küpler halinde doğranır. Üstüne geçecek kadar su, 1 tatlı kaşığı tuz ve 2-3 damla limon eklenerek yumuşayıncaya kadar haşlanır. Haşlanınca suyu süzülür, ılımaya bırakılır. Soğan yemeklik doğanır, Kıyma ve 2 yemek kaşığı sıvıyağ ile kavrulur. Karabiber eklenir.

 Ilıyan patateslere az sıvıyağ, pulbiber ve toz biber eklenir. Yoğurulur. Bu karışım az derince tabaklara bastırılarak döşenir. Üzerine kıymalı harçtan koyulur. Arzuya göre üzerine az su ile açılıp sıvıyağ eklenmiş salça sos eklenebilir. Afiyet olsun.

26 Haziran 2012 Salı

Limonlu pelte


Şu sıcaklarda içinizi ferahlatacak bir tarif. Her gün dondurma yemekten kurtulacaksınız söz! :) Çok basit bir tarif, ilk gördüğümde ''denemeliyim!'' demiştim. Denedim de! İlk denememi donmasını beklemeden silip süpürdüğüm için fotoğraflayamadım. İşte kaynak burda! İşin uzmanına teşekkürlerimi sunuyor tarife geçiyorum.

Malzemeler:
1 su bardağı limon suyu (taze sıkılmış)
3 su bardağı su
10 yemek kaşığı şeker
4 yemek kaşığı nişasta (yarı tepeli)
1 limonun kabuğunun rendesi

Yapılışı:
Tüm malzemeler karıştırılır. Bir çırpıcı yardımıyla karıştırılarak orta ateşte muhallebi gibi pişirilir. Kıvamlanınca kaselere bölüştürülür ya da küçük boy kare borcama dökülür. Buzdolabında soğutulup iyice donunca servis edilir. Afiyet olsun serin serin! :)

25 Haziran 2012 Pazartesi

Zeytinyağlı taze fasulye

Tanju dün fasulye pişirecekti. Tarifi yazdım, yolladım! Aklıma düştü gene! Güya dible yapacaktım dolaptaki fasulyeyle. Herkesin bir taze fasulye pişirme yöntemi vardır, benimki de bol domatesli ve salçasız.

Malzemeler:
1 kg'dan az taze fasulye
4 orta boy soğan
1 adet irice soğan
Zeytinyağı

Yapılışı:
Fasulyeler yıkanır. Önce dikine, sonra enine kesilip hazırlanır. Domatesler ve soğan soyulup yemeklik doğranır. Uygun bir tencerede tuzu da eklenerek zeytinyağı ile sotelenir. Fasulyeler de eklenerek kapağı kapatılır. 5 dakika kaynatıldıktan sonra 1 su bardağından az su eklenir. Kaynadıktan sonra altı kısılır. Fasulyeler yumuşayınca altı kapatılır. Ilık servis edilir.


Alternatif tarif: Fasulyeler, domatesler ve soğan önceki tarifteki gibi hazırlanır. En alta fasulyeler, domates ve soğan tencereye döşenir. Tuzu, yağı ve suyu eklenerek pişirilir. Kaynadıktan sonra altını kısıp, kısık ateşte pişiriyoruz. ( Bu annemin yöntemi)

18 Haziran 2012 Pazartesi

Patates salatası


Aslıhan'ın gününden nefis patates salatası. Bu tarifi paylaşıyorum ya aklımda dün Demet'imin gününde yediğimiz serin yoğurtlu arpa şehriye salatası var. Dün fotoğraf çekmediğim için çok pişmanım. 
Patates salatası yoruma açık bir salata türü. Aslıhan'ın gününde sevgili Melikeciğim haşlanmış mısır ve dereotu ile zenginleştirmişti patates salatasını, çok da iyi yapmıştı. O gün afiyetle yedik! Bugün de afiyetle tarifi sizlerle paylaşıyorum. Patates salatası için verebileceğim püf noktası şöyle olabilir. Patatesler henüz ılıkken zeytinyağ-limon-tuz sosu  eklenmeli ki iyice lezzetler olgunlaşsın :)

Malzemeler:
5-6 adet orta boy haşlanmış patates
1 su bardağı haşlanmış mısır
Yarım bağ dereotu
Yarım bağ maydanoz
1 orta boy soğan
1 adet salatalık
Zeytinyağ-tuz- limon
Pulbiber- karabiber

Yapılışı:
 Tuzlu suda 2-3 damla limon ekleyerek (taşmaması içi limon ekliyoruz.) patatesler haşlanır. Ilıyınca kabukları soyulur, irice doğranır. Zeytinyağ-tuz ve 1 limonun suyu bir kasede çırpılır. Patateslere eklenir. Karıştırılır. Diğer malzemeler de küçük küçük doğranır, eklenir. Baharatlar eklenip karıştırılarak servis edilir. 




17 Haziran 2012 Pazar

Menemen



Kahvaltının da menemenin de mutlulukla bir ilgisi olmalı :) 


Malzemeler:
3 adet sivri biber
3 orta boy domates
1 orta boy soğan
2 yumurta
Arzuya göre sıvıyağ ya da tereyağ



Yapılışı:

 Yemeklik doğranan soğan ve biberler tuzu da eklenerek yağla uygun bir tavada sotelenir. Ben bu işlemi kısa tutmayı tercih ediyorum, çünkü sebzeleri diri seviyorum. Ayrıca çok kavrulan yiyecekler sebze dahi olsa yararını kaybedip aksine zararlı olabiliyorlar. Neyse efendim, kabukları soyulup küp küp doğranmış domatesler de eklenir. Kapak kapatılmadan suyu çekene kadar pişirilir. Suyunu çektiğinde üzerine yumurtalar kırılır. ( Yumurtalar bir kasede çırpılıp da eklenebilir fakat ben üzerine kırmayı tercih ediyorum. Yumurtalar pişince servis edilir. Arzuya göre karabiber ya da pul biber serpilerek servis edilir.

16 Haziran 2012 Cumartesi

Zeytin ezmeli poğaça


Tüm İslam aleminin Miraç Kandili'ni kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tüm dualarımızın kabul olması dileğiyle...
Dün okuldan arkadaşlarla dağ yolunda Hüseyinalan adında bir köye pikniğe gittik. Her şey çok güzeldi. Çok eğleneceli bir gün geçirdik. Tüm arkadaşlarıma uyumları ve enerjileri için çok teşekkür ediyorum.

Epeydir dolapta bekleyen bir küçük kavanoz zeytin ezmesi vardı. Böyle değerlendirmek istedim. Yumuşacık poğaçalarım oldu.

Malzemeler: 
1 yumurtanın akı (sarısı üzeri için ayrılacak)
2 tatlı kaşığı şeker
2 silme tatlı kaşığı tuz
1 paket instant maya
1 su bardağı ılıktan daha sıcak su (kaynar değil)
1 su bardağı süt
1 buçuk çay bardağı zeytinyağı
Aldığı kadar un
Zeytin ezmesi
Üzeri için: 
Yumurta sarısı ve 1 çay kaşığı şeker karıştırılır.

Yapılışı:
Sıcak su ve süt bir sürahide karıştırılır. Un genişçe bir kaba alınır. Şekeri, tuzu ve mayası eklenir, harmanlanır. Ortası havuz gibi açılır. Yumurta akı ve zeytinyağı eklenir. Süt-su karışımı yavaş yavaş eklenerek yumuşak bir hamur yoğurulur. Uygun bir ortamda mayalanır. Ben havalar sıcak olduğu için balkonda üstü kapalı 15 dakika beklettim. Daha sonra hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar koparılır, yuvarlanır. Merdane yardımıyla uzunca (küçük boy kayık tabak gibi) açılır. İçine zeytin ezmesi sürülür. Uzunlamasına rulo yapılır ve bu uzun şerite bir düğüm atılır gibi şekil verilir. Üzerine yumurta sarısı sürülür. Tepside 10 dakika daha mayalandıktan sonra önceden ısıtılmış 190 derecelik fırında altı üstü kızarana kadar pişirilir. Fırında çok bekletmezseniz, puf puf bir poğaçanız olur. Afiyet bal şeker olsun..



                                                                      Dünden bir kare...

13 Haziran 2012 Çarşamba

Yoğurtlu erişte salatası

Hayat benim karşıma hep özel insanlar çıkardı. Onunla tanışmamız da bir yurt odasında oldu. Hani şu 4 ranzalı ve metal dolaplı, 8 kişilik soğuk devlet yurdu odaları vardır ya! Bakmayın soğuk dediğime, içini her daim sıcak tutmuşuzdur neşemizle ve kederimizle.

Eminem benim bir üst sınıfımdaydı. Öğrencilik hayatında hiç yurtta kalmamış, son sene bir kararla yurda çıkmıştı. :) Yanında Nilüferimle birlikte yaralı birer ceylan gibi düştüler yurdumuzun soğuk ama sıcak odasına. :) İlk gün maceralarımızı anlatmayayım bizde kalsın ;) Ben size Emine'nin bende bıraktıklarını anlatayım. O kadar sıcak, güleryüzlüdür ki gülüşü ısıtır içinizi. Bir o kadar da espirili. Anlayışlı, düşünceli... Herşeydir Emine, hayatını birlikte geçiresi ve hiç bıkmayası bir insandır. Yıllar sonra onu facebook sayesinde buldum. İyiki buldum! Bakın neler yapmış! Ellerin dert görmesin tatlı arkadaşım.


Malzemeler:
Erişte (Ev işi olacak)
Salatalık
Havuç
Yoğurt
Sarımsak
Nane
Tereyağ

Yapılışı:
Hiç ölçü vermedim, çünkü ben yapmadım. Eminemin dilinden anlatayım. Erişteyi sıvıyağ ve tuz eklediğimiz kaynar suda haşlayıp süzüyoruz. Salatalıkları kabuklarıyla rendeliyoruz. Havucu da rendeliyoruz. Sarımsaklı yoğurt hazırlayıp üzerine döküp karıştırıyoruz. En son tereyağı kızdırıp üzerine nane gezdirip döküyoruz. İşte böyle. Afiyet bal şeker olsun.

12 Haziran 2012 Salı

Mayalı pişi

Kızarırken puf puf kabaran bu hamurların fazla yağ çekmeden pişmesi hafif bir lezzete sebep oluyor. Tabiki kızartma olduğu için senede bir güüüün :) tüketmeli. Çay, peynir, zeytin ve reçelle tüketiniz. İçini çatalla açıp bir parça beyaz peynir, bir dilim de domates diyorum. Sözü fazla uzatmadan tarife geçiyorum! Zira çokca canınız çekti biliyoruuum!

Malzemeler:
Yarım paket yaşmaya
2 adet kesme şeker
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1,5 tatlı kaşığı tuz
1 çay bardağı ılık su
1 su bardağından az yoğurt
2 yumurta
1 yemek kaşığı sirke
Aldığı kadar un

Yapılışı:
Ilık su, şeker, zeytinyağı ve maya bir kapta karıştırılır. 5-10 dakika bekletilir. 3 bardak kadar un havuz yapılır. Tuzu eklenir. Ortasına 2 yumurta kırılır. Yoğurt eklenir. Mayalı karışım da eklenerek yumuşak bir hamur elde edilir. Poğaça hamuru gibi yumuşak olacak. (Hamurun kıvamına göre un eklenerek yoğurulur.)  Uygun ılık bir ortamda mayalanmaya bırakılır. (Mevsimlerden yaz olduğundan üstünü streç filmle kapattığım hamur 20 dakikaya hazırdı.)

Unlanan tezgahta hamur merdane yardımıyla 1 cm kalınlığında açılır. Kareler kesilir. 5 dakika kabarması için bekletilir. Bu arada bol sıvıyağ orta ateşte iyice kızdırılır.

Ahududu reçeli



Keşke daha çok alsaymışız ahududulardan. Çok güzel bir turta ve çook daha güzel bir reçek oldu. Ama  az oldu. Dağ köylerinde de çıkınca daha büyük bir kavanoza yaparız. Bunu şimdilik taze taze tüketelim bakalım.

Okullar kapandı, tabiki çocuklara! Biz öğretmenler hala okuldayız. Eş zamanlı olarak da temizlik yapma çabasındayım. Her yanım tutulmuş, gece uyuyamaz sabah uyanamaz olmuşum! Oyy acıdım ya ben kendime! :)

Malzemeler:
2 su bardağı kadar ahududu
2 su bardağından az şeker
1 çay bardağı su
Yarım çay kaşığı tereyağ
1 çimdik limon tuzu yada çeyrek limonun suyu

Yapılışı:
Şeker ve su bir tencereye alınır. Parlak köpükler çıkararak kaynadığında ahududular eklenir. Asla karıştırmadan kevgirle üstünden hafifçe bastırarak meyveler şerbete bandırılır. Kısık ateşte kaynatılır, üzerinden köpükleri kevgirle toplanır. tereyağ eklenir. Arada kıvamı kontrol edilerek kaynatılmaya devam edilir. Ocaktan almaya yakın limon tuzu eklenir. 5-6 dakika daha kaynatılır. Altı kapatılır. Kaynar halde iken kavanoza koyulup kapağı kapatılırsa kapağı tutar.

10 Haziran 2012 Pazar

Ahududulu turta

Yanlış anlaşılmalara sebep olduğum için özür dilerim öncelikle. Ben aslında kimseye küsmedim bloğumu okumuyorlar diye! Öyle anlaşılmış işte. Ben aslında uzaklaşmak istedim biraz burdan facebooktan . Olur böyle şeyler herkese bazen, ben duygularımı hiç gizleyemem. Bir eksiklik sayılmaz yokluğum, anlamında söylemiştim fakat :) elime yüzüme bulaştırdım.

İyiyim çok iyiyim  çok şükür bomba gibiyim. Özel mesajlarla özür dileyen canlarım, ben hiçbirinize küsmedim kiii :)

Dün Cumalkızık köyünden ahududu ve kiraz aldık. Kirazları arabada hüplettik, ahududularla bu turtayı yaptım. Kalanı ise reçel oluverdi :)

Tarifi kuzenim :) (kuzen kelimesini pek sevmem ama) şöyle diyeyim amca kızım Şirin'den aldım. Ortak takipçilerimize bir sürpriz :) Biz Şirin'le amca çocuklarıyız.

Cuma günü karne için okula giderken İpek'le bakın ne bulduuk :)
Bu gördüğünüz şirinler aslında 5 kardeş. Dikkatli bakarsanız birinin kuyruğunu görebilirsiniz. Beşinin bir arada olduğu fotoğraf da vardı ama soldan üçüncünün verdiği poz hatrına bu fotoğrafı paylaşıyorum ben :) Çok tatlılar değil mi? Anne babadan biri nöbette, diğeri beslemek için yavruları sürekli uçup geliyor. Her geldiğinde nasıl da şakıyor keratalar: ''Bana da! Bana da!'' der gibi :)

Tarife geçme zamanı:

Malzemeler:
125 gr tereyağ (oda sıcaklığında)
1 yumurta
2 çorba kaşığı pudra şekeri
1 paket vanilya
Yarım paket kabartma tozu
2,5 su bardağı un

Krema malzemeleri:
2 bardak süt
2  tepeleme  çorba kaşığı un
6 yemek kaşığı şeker
1 paket vanilya
1 yumurtanın sarısı

Süsleme için:
Meyveli sos
Ahududu

Yapılışı:
Hamur malzemeleriyle ele yapışmayan bir hamur elde edilir. Yağlanmış kalıba bastırılarak döşenir. Çatalla delikler açılarak 200 derecede ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirilir.
Muhallebi malzemeleri karıştırılır. Orta ateşte kıvam alana kadar karıştırılarak pişirilir.

Turta piştikten sonra muhallebi de turta da ılıkken muhallebisi üzerine yayılır. Buzdolabında 1 saat bekledikten sonra meyveli sos ve ahududu ile süslenir. Afiyet olsun!

3 Haziran 2012 Pazar

Birileri büyüyor...

Zaman dursun istedim ben bugün... Şurama, boğazıma bir şey düğümlendi kaldı. Ne desem boş, ağlasam bağırsam, ellerimle tutsam!

Dün gibi daha kollarımdaki ilk şaşkınlığın. Şaşkınlığım... Sen öyle akıllı uslu durdun ki bugün canım yavrum. Ben arkadaşlarınla ilgilenirken gıkını bile çıkarmadın. Çok mutluydun özellikle pisipisilerin için! :)
Zaman film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden... En koşturmacalı hallerimiz. Senin beni zorladığın, her hasta olduğunda, kendi  kendime bir dahakine daha sakin olacağım diye söz verişim...

Çocukluğunun en doğal hakkını isteyişin, aslında senin olanı annenin ZAMANINI isteyişin...

Senin varlığın, benim varlığımın ispatı canım yavrum. Gözlerindeki o ışık benim yaşama sevincim. Senin sağlığın benim en büyük şükrüm.

Sen büyüdün bugün ilk kez sahneye çıktın. Çok başarılıydın. Yüreğim kelebek gibi çırpındı içimde. Anneler yavrularını çok çok severler İpek saçlı Eylül kızım. Benim canımın parçası. İyiki varsın, iyiki meyvemizsin bizim.

                                                               Çok yorucu bir gündü...
                                                                   İşte pisipisilerim :)

1 Haziran 2012 Cuma

Pekmezli havuçlu lezzet topları

Sabahın en erken saatlerinde kargalar kahvaltı derdine düşmemişken, bendeniz dolabın diplerine inip bu hazine havuçları buldum! Unutmuşum, az daha çürüyüp gidecekmiş zavallılar. Allah'tan uzun süre dayanıyorlar ya, neredeyse 2 hafta olacak alalı! Soyup rendeledim hemen. Sonra da bir tencerede bir güzel suyunu çektirdim kısık ateşte. (hiç bir şey eklemeden) .Yarısını ayırdım, yoğurtlarım diye. İşte bunlarla da şekersiz ama tatlı :) bu tatlıyı yaptım. Nasıl mı? İşte böyle :)

Malzemeler:
Yarım kilo havuç
1 paket Sultani büskivi
1 çay bardağı ince çekilmiş ceviz
1 çay bardağı dut pekmezi
1-2 yemek kaşığı kuşburnu marmelatı
1 çay bardağı hindistan cevizi

Yapılışı:
Uydurma bir tarif olduğu için evdeki malzemelerle yapıldı. O sebeple malzemeler değiştirilebilir muadilleri ile rahatlıkla. Suyunu iyice çekmiş havuçlar ılıyınca, rondoda çekilmiş bisküvi, cevizler, pekmez ve marmelat eklenir. Yuvarlanır ve hindistan cevizine bulanır.
 (Ben havuçlar sıcakken pekmezi ekleyince haliyle sulandı biraz cıvıkça bir kıvamı oldu. Ben de galeta unu ekleyip yoğurup dolaba kaldırdım. 1 saat sonra şekil verdim. İçinde yağ olmadığı için yumuşak bir kıvamı oluyor. Olsun İpek bayıldı, epey yedi kuzum çok şükür ) İçinde çikolata var dedim, aramızda kalsın! ;) İyi haftasonları...