30 Eylül 2012 Pazar

PEPEÇURA (Rize) SAMAKSA( Giresun) Üzüm peltesi Tarifi


Rize'de PEPEÇURA; Giresun'da SAMAKSA.  Eşim Rize'de doğup büyümediğinden pek bilmez yöresel terimleri genelde. Kayınvalidemle aramızda geçen muhabbetlerde, '' Sizde buna ne derler?'' mevzusu bolca geçtiğinden çoğu zaman dalga konusu olmuşuzdur eşim tarafımdan. Hatta eğrelti otuna iki yörede de ''EĞRELTİ OTU'' denmesine epey şaşırmıştır kendisi :))

Eşim Rizeli ben ise Giresunlu. Bu da ortak tariflerimizden birisi. Giresun'da daha koyu kıvamlı pişirilip tepsilere dökülür. Dilim dilim kesilip soğuk sütle tüketilir.

Rize'de böyle muhallebi gibi tüketilir. Eşimin çok sevdiği bir tatlıdır. Balkonumuzdaki asmadan topladığımız üzümler bu sene pek verimli değildi. Sadece 1 kg kadar çıktı.

Bu arada bizim üzümlerimiz de yöremize özel kokulu siyah üzümler. Kabuğu bildiğimiz siyah üzümlere göre daha kalın ve üzümler daha küçük taneli.

Bu tarifi de Cahide Sultan'ın ''Yöresel LezzetlerEtkinliği'' için yaptığımı da eklemeden edemeyeceğim.

Şimdi geçelim tarife:

Malzemeler:
1 kg. kokulu siyah üzüm
1 buçuk su bardağı su
2 yemek kaşığı (tepeleme) nişasta
3 yemek kaşığı (tepeleme) mısır unu
1 su bardağı su (mısır ve nişastayı seyreltmek için)
Yarım su bardağı şeker ( yöresinde yetişen üzümler daha ekşi olduğundan bu şeker miktarı az gelebilir. Bizim üzümlerimiz Bursa'da yetiştiğinden epey tatlıydı. Bu şeker miktarı bile fazla geldi bence.)


Yapılışı:
Üzümler yıkanıp ayıklanır. 1,5 su bardağı su eklenerek 15 dakika kaynatılır. Soğumaya bırakılır. Soğuyunca ince bir süzgeçten geçirilir. Biriken üzüm suyu tekrar ocağa alınır. Bir kasede nişasta ve mısır unu su ile karıştırılır iyice seyreltilir. Yavaş yavaş kaynamakta olan üzüm suyuna eklenir. Hemen kıvam almaya başlar. 1-2 dakika sonra şekeri de eklenir. 2-3 dakika kadar daha karıştırılarak ocaktan alınır. Kaselere paylaştırılarak soğutulur. Afiyet bal şeker olsun, şükrünüz bol olsun.

27 Eylül 2012 Perşembe

Tavuk mantarı



Bana twitterdan ulaşmak için tıklayın.

Giresun'da ''tavuk mantarı'' adıyla biliniyormuş. Evet biz öyle biliyoruz ve çok seviyoruz. Babam sıkıldığında bi çıkar bir saat sonra döner, bir poşet tavuk mantarıyla. Belli yerleri vardır, aynı yerde sürekli çıkar. Genelde yağmurdan sonra. Sarı renkli lif lif ayrıldığından sanırım tavuk etine benziyor. O sebeple bu ismi almış. 

Çeşitli şekillerde pişirilir. Biz o gün, sadece tereyağ ve tuz ile lezzetlendirmiştik.

Bir tavada temizlenmiş mantarlar suyunu salana kadar pişirilir. Suyunu salınca fazla suyu süzülür. Tereyağ ve tuz eklenerek sotelenir. 

Domates, biber ve soğanla kavrulduğu da olur. 

                                                        Mantarlar hakkında biraz bilgi

25 Eylül 2012 Salı

Kiraz diblesi


Bana twitterdan ulaşmak için  tıklayın

Daha önce kavurmasını yayınladığım kiraz tuzlusu (yani salamura) dibleye de çok yakışıyor. Yapılışı da fasulye diblesiyle hemen hemen aynı. Sadece salamura kirazın tuzunun iyice çıktığından emin olmak gerekiyor. Bu fotoğraf da telefonla. O ara makinemin pili bittiği için böyle oldu artık.

Malzemeler:
3 su bardağı salamura kiraz
1 çay bardağı pirinç
2 orta boy soğan
1 yemek kaşığı tereyağ
4-5 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:
Kirazlar çekirdekleri çıkarılıp suya bırakılır. 4-5 saatte bir suyu değiştirilerek tuzu çıkarılır. Tencereye kirazlar, yıkanıp süzülmüş pirinçler, yemeklik doğranan soğanlar döşenir. 1 çay bardağı su ilavesi ile önce harlı, kaynadıktan sonra kısık ateşte pişirilir. Suyunu çekince yağ kızdırılır üzerine eklenir, karıştırılır. 10 dakika dinlendikten sonra servis edilir.

22 Eylül 2012 Cumartesi

Annemin zeytinyağlı kabak yemeği

Bana twitterdan ulaşmak için tıklayın.

Bolca kabak topladık bu yaz annemin tarlasından. Ne zevkli bir iştir bu yarabbim. Ramazan ayı sıcaklara denk gelince misafirimiz yoksa eğer böyle hafif yemekleri tercih ettik genelde. Kabağı salçasız pişirmezdim ben hiç. Annem yaptı çok sevdik. Bir kaç kere de yaptık hani. Körpecik kabaklarla ne de leziz oldu. Anneciğimin pamuk ellerinden... Rabbim sağlık nasip etsin tüm annelere..

 Malzemeler:

2-3 adet dolmalık kabak
1 adet orta boy soğan
1 yemek kaşığı tereyağ
2-3 yemek kaşığı zeytinyağı


Yapılışı: 
Kabaklar ince uzunca doğranır. (Söğüş soğan boyutunda) Soğanlar söğüş doğranır. Yağda 1-2 dakika çevirilir. Kabaklar eklenir altı kısılır. Tuzu da eklenerek kendi suyunu salıp çekene kadar pişirilir. Bu kadar! Ama lezzetli. Sevgiler!
Fotoğraflar telefonla. Anca bu kadar oldu :)

Soğan çorbası

 Siz soğan çorbasını nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum ama ben ilk defa yapıyorum! :))))
Geçenlerde Ümit'in kurabiyesinin tarifi için açılan defterinde buldum Öznur'un.

-Hımmm! İlgiiinçç gibi tepkiler verirken Öznur'un ev arkadaşı Aslıcığın tasdiki üzerine hemen yazıverdim tarifi. Öznur'a da dedim ki:
- Bak bu tarifle de seni anmış olurum.
-Ama hocam, bu tarifler bana ait değil ki...
-Olsun, bu tarifler de bana ait değil. :)) Ordan burdan beğenip özenip yapıp tecrübelerimizi paylaşıyoruz işte fena mı? :))

Bu arada ''hocam'' tabiri sizi şaşırtmasın, Ben Öznur'un hocası falan değilim, o da benim müridim değil! :)) Mesleğimiz icabı yani, öyle hitap edişiveriyoruz. :))


İşte sağ baştan sayıyoruz: Öznur, Öznur, Aslı! :)) Aslı becerememiş aralarına oturup dilek tutmayı! Aslında Dilek de yakınlardaydı o gün. Keşke onu tutsaydı :))

Sol baştan siyah elbiseli fıstık Dilek. Soonacığıma kırmızı beyaz bluzlu Burcu, örtülü olan Mutlu, lacivert güpür bluzlu da Tubiiş :) Özlemişim. İpek'le ben de varız birer ayrıntı :)

Alın size bir kase çorbadan koca bir anı! :) Yer FSM Çınar. Sevgili ev sahibimiz sevgilim eşimciğime öpücüklerimle.

Gel gelelim çorbaya:

Malzemeler:
2 orta boy soğan
1 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı un
3-4 bardak tavuk suyu (bulyon da kullanılabilir)
Tuz- karabiber
(Asla nane koyma!!!)
Defterde öyle yazıyordu da! :)

Yapılışı:
Soğanlar rendelenir. Tereyağında kavurulur. Un eklenir. 2-3 dakika daha kavurulur. Tavuk suyu eklenip blenderdan geçirilir. 15-20 dakika daha pişirilir. Tuz ve karabiberi eklenip servis edilir.

Çok leziz bir çorba. Kurunane hiç yakışmıyormuş bu çorbaya, öyle didiler. Şahsen ben de denemedim! Sevgilerimle!


Limonata tarifi de vereyim en iyisi ben. Gözüme çok güzel göründü ıhmm :)

16 Eylül 2012 Pazar

Kuru köfte (satır kıymasıyla)

Bana twitter'dan ulaşmak için buraya bir tık yeterli.


Annemle Ramazan tariflerim devam ediyor! Herkesin bir köfte tarifi vardır eminim. Bizim kıymamız da el ürünü :) Annem kendi elleriyle satırla kıydı bu kıymayı. Eti de köyde bir komşumuzdan almıştık zaten.

Satır kıyması gerçekten farklı oluyormuş. Zahmetli bir iş olmasa hep böyle yaparım kıymayı ama çok zor. Bizim gündüzleri vaktimiz bol olduğundan güzel güzel kıydık o gün. Benim köfte tarifim etin lezzetini baharatla bastırmamak üzerine kurulu. Biz köftede sarımsak kullanırız özellikle. Soğanı daha çok sulu ve tepsi köftede kullanırız.

Malzemeler:

Yarım kg dana kıyma (az yağlı)
2 dilim ıslatılmış sıkılmış ekmek içi
2 diş rende sarımsak
15-16 dal maydanoz
Pul biber (çay kaşığının ucuyla)
Karabiber (çay kaşığının ucuyla)
Tuz

Yapılışı:
Köftenin püf noktası iyice yoğurmaktadır. Bütün malzemeleri karıştırıp iyice yoğruyoruz. Elimizle şekil verip ister tavada ister mangalda pişiriyoruz. Salata, pilav ya da patates eşliğinde servis ediyoruz. Afiyet olsun

13 Eylül 2012 Perşembe

Ümit'in anne kurabiyesi (Fındıklı)


Bugün yine güzel dostlarla bir ev ziyaretindeydik. Seminer döneminin suyunu çıkardık, bolca mürüvvet gördük, dostlarımızın mutluluğunu paylaştık hamdolsun. Çok sevdiğim öğretmen arkadaşım Öznur'un yaz başında düğünü oldu, mutlu bir yuva kurdu ve biz onu bugün evinde ziyaret ettik. Bu kurabiyeler de bugün soframızı şenlendiren tatlı bir ayrıntıydı ve sofradaki bütün nimetler kadar çok beğenildi.

Adını da yüzü kadar yüreği de güzel arkadaşım ve de hemşerim :)) Ümit'le anmak istedim. Çünkü bu tarif Ümit'in annesine aitmiş. Evet hemşerim işte, memleket de Giresun olunca tarif fındıklı olacak, evet olacak o kadar. Şimdi burada Demet'ime de seslenmek istiyorum. Bence senin beğendiğin o lokmalık kurabiyelerle yarışır. Bu tarifi denemelisin tatlı kuzum :)

Ayrıca bugün uzuun zamandır görmediğim bir dostu daha görme fırsatım oldu. Canım arkadaşım Melahat. Adını anmasam olmaz. Günümü güzel kıldın, seni tekrar gördüğüme çok sevindim. Öpüyorum gülen gözlerinden.

Malzemeler:
125 gr.dan az fazla margarin (tereyağ tercih edebiliriz bence)
Yarım çay bardağı sıvıyağ
1 su bardağı buğday nişastası
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı ince çekilmiş fındık içi
Aldığı kadar un


Yapılışı: 
Oda sıcaklığındaki margarin( tereyağ tercih edilebilir) ve diğer malzemelerle ele yapışmayan kulak memesi kıvamında hamur yoğurulur. İnce bir silindir şekli verilir. Parmaklarla bastırarak uzunca bir piramit şekli verilir. Bıçakla 2-3 cm boyunda kesilir ve tepsiye dizilir. Önceden ısıtılmış fırında az kızarana kadar pişirilir. Genişçe bir kapta pudra şekeri ve tarçın karıştırılır. Pişen kurabiyeler bu karışımda harmanlanır.

Fotoğraf makinemi yanımda taşımalıyım. Fotoğraf kalitesi için üzgünüm, telefonla çekildiği için lezzeti görüntüyle eşdeğer değil maalesef. Göründüğünden çok daha lezzetli emin olabilirsiniz.

 Tek lokmalık bu kurabiyeler çay ve kahvenin yanına çok yakışıyor bence. Yalnız tek lokmalık olduğundan ''lokmalarınızı saymak gibi olmasında!'' ne kadar yediğinizi bilemiyorsunuz. Çerez gibi gidiyor, dikkat etmeli :) Benden söylemesi, sevgilerimle...

12 Eylül 2012 Çarşamba

Patatesli kıyır poğaça

 Remziye Hanım biz tüm gün sebze doğradık diye bizlere acımış bu poğaçaları yapmış gelmiş. Çayımızın yanında ılık ılık çok iyi gidiyordu. İki fotoğrafını çekip tarifini sordum. 1 paket margarin!!le açılışı yaptı. Bende o an kare dondu: Kaç tane yedim ki ben bundan? Hani ne kadar margarin tükettim ben şimdi, kaç küp?? Iıggghh! :))

Şimdi ben tarifi margarinli vereceğim mecbur ama bakın aynı kıvamı zeytinyağı ile tutturmuşluğumuz var siz gene beni dinleyin, kalorisi pek değişmez ama en azından damarlarımızı tıkamaz değil mi?

Malzemeler:
1 paket hamurişi margarin
1 çay bardağı sıvıyağ
1 su bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un
Tuz
1 yumurtanın sarısı (üzeri için)

İçi için: 
Haşlanmış ezilmiş patates
Pul biber, Karabiber, Tuz

Yapılışı:
Erimiş margarin, sıvıyağ, yoğurt iyice karıştırılır. İçine kabartma tozu ve tuz da eklenmiş un yavaş yavaş eklenerek ele yapışmayan kulak memesi kıvamında bir hamur elde edilir. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılarak patatesli harçtan ortasına koyulup yuvarlak kapatılır. Üzerine yumurta sarısı sürülür, arzuya göre susam serpilip 175 derece fırında altı üstü kızarana kadar pişirilir. Taze tüketilmesi önerilir. Zeytinyağı ile yaparsanız soğuyunca da güzel oluyor. Margarinle yapıldığında soğuyunca gevrekliğini kaybediyormuş.

Çok amaçlı kahvaltılık sos



Dün yaptığımız nefis sosumuzun tarifini veriyorum. Çok amaçlı dedim çünkü bu sos, hem kahvaltılarda zevkle tüketilebilir, makarna sosu olarak kullanılabilir, kızartmalara eşlik edebilir, menemen bile olabilir. Hayal gücünüze kalmış gerisi. Biz 40 kg domatesle yapıp 3 arkadaş paylaştık sosumuzu. Tarifi 10 kg domates üzerinden anlatmaya çalışacağım. İsteyen malzemeleri aynı oranda artırabilir ya da azaltabilir.

Malzemeler:

10 kg domates (sivri domates kullandık, soyulmuş küp küp doğranmış)
Yarım litre sıvıyağ (zeytinyağ ve mısırözü karışık kullandık.)
1 kg havuç (küp küp doğranmış)
1 kg sivri biber (ince ince doğranmış)
5 kg salçalık biber (közlenmiş, çekirdekleri ayrılmış, ince ince kıyılmış)
1 bağ maydanoz
15-20 iri diş sarımsak
1 su bardağından az sirke
5 yemek kaşığı şeker
Tuz 

Yapılışı:

Öncelikle şunu belirtmeli, burada verilen ölçüler yaklaşık ölçülerdir. Damak zevkinize göre sirke, tuz, şeker ölçüsünü kendiniz ayarlamalısınız. Ayrıca diğer malzemeler de öyle. Her türlü nefis bir sos elde ediyoruz. Sosumuzun bira acı olmasını istersek sivri biberlerimizin içine bir kaç tane acı sivri biber doğrayabiliriz. Geçelim tarife.

Ateş yakılır salçalık biberler közlenir, bir poşet içinde soğumaya bırakılır. Bu işlemi ocakta ya da fırında yapabilirsiniz.
Domatesler yıkanır, soyulur, küp küp doğranır.
Havuçlar yıkanır soyulur, küp küp doğranır.
Biberler ayıklanır, ince kıyılır.
Öncelikle çok genişçe bir tavaya sıvıyağ eklenir, havuçlar 5-10 dakika kavurulur. Biberler eklenir 5 dakika daha birlikte kavrulur. Daha sonra domatesler eklenir ve suyunu çekene kadar karıştırılarak pişirilmeye devam edilir. En son ince kıyılmış salçalık biberler, maydanoz, ince kıyılmış sarımsak, sirke, tuz ve şekeri de eklenerek 5-10 dakika daha kaynatılır. Henüz kaynıyorken kavanozlara konur, ağzı sıkıca kapatılıp ters çevirilerek olduğu yerde hareket ettirmeden soğumaya bırakılır. Tutmayan kapakları erkenden farkedersek iyi olur. Çünkü kapak tutmazsa sos çabucak bozulur ve ziyan olur. İşin püf noktası, kavanozun ağzını iyi kalite bir kapak ile çok sıkı kapatmak. Ayrıca biliyorsunuz ki kapak dışa doğru bombe yapmış ise konserve hava almış demektir ve artık tüketilmez. Zaten kapağı açtığınızda kokusundan kesinlikle anlıyorsunuz bozulup bozulmadığını. Hem de bozulmaya başlamış olan konserveler köpürüyor ve suyu dışına sızıyor.

Bu sos dilenen şekilde kullanılabilir. Yoruma açık :) Afiyet olsun. Elleriniz dert görmesin canım arkadaşlarım.

11 Eylül 2012 Salı

Bugün neler yaptık?

Bu güzel gün için kimlere çok teşekkür etsem acaba? Canım arkadaşlarım Sadiye, Melike, Burcu ve Aslıhan'a...
Güzel yürekli ve becerikli velilerimiz Ayşe, Remziye ve Semiha Hanımlara...
Çocuklarımız kuzucuklarımız Muhammed Eren, İpek Eylül, Zeynoş, İsmail Safa, Melih Kerim ve Yusuf'a....
Ev sahibimiz teyzeye ve güzel ninemize.... Çok teşekkür ederim. Günümü güzel kıldınız. Hakkınızı helal edin.

Geçen yıl Yerli Malı Haftasında tattığımız bu sos aklımızda yer etmişti. Çok becerikli velilerimiz var bizim, çok şanslıyız. Hep de güler yüzlü  ve iyi niyetli insanlar. Bizlere evlerinin kapılarını açtılar sağolsunlar. Bahçelerinde ağırladılar. Kavanozlarımızı da doldurdular. :))

Efendim güne küçük bir alışverişle başladık. Malzemeleri ve tarifi ayrı bir gönderi ile vereceğim. Bu çok kalabalık olacak çünkü. Arada kaynasın istemem.

Daha sonrasını fotoğraflar anlatsın değil mi?
                                            İşe havuçları küp küp doğramakla başladık.

  Aslıhan bu işi hiiç yadırgamadı. :)


                                                Diğer yandan domatesler soyuldu.




 Biz gelene kadar ateş yakılmış salçalık biberler közlenmişti bile. Bize de soymak düştü :)

 Hımmmmmmmmmm :)




 Çocuklar oynadılar gönüllerince, kirlendiler bi güzel :)

 Herkes çok mutlu, bakar mısınız?

 Burcu hoşgeldi safalar getirdi. İşte bu da İsmail Safa :)

 Aaaaah, Zeynoşuum :) Gülücük kuşumm. :) Çok gülücüklü çook. Hiiç bunaltmadılar bizi bu kuşcuklar :)



 Havuçlar kavruldu.
Biberler eklendi, onlar da kavruldu bir güzel.

 Ninemiz arada geldi, direktifler verdi bize. Allah sağlıklı uzun ömür versin.

 Çook çalıştık. 

 Domatesler eklendi.

 Sonra bizim karnımız acıktı! :))

 Zeynep yemeklerimizi parmakladı :)

 Ateş başında kalite kontrolleri yapıldı.

 Sona yaklaştık

 Erenkuş kalite kontrolü yapıyor.

  Olmuş olmuuuş :)

 Kavanozları getirin gaari :)


 Dolduruverelim gaari :)

 Ellerin yanmıyor mu Sadiye?
 Yoo, gel bak tut, yanmıyo :)



 Burcu ile paşası :)

 Koca kazanı sıyırdık. Çok kavanozlarımıız :)



Olay budur. Aklı kalanları ilerleyen günlerde kahvaltıya beklerim efendim. Yorgunum ben tarifi yarın..